MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Misafirin ve misafirliğin süresinin sınırlı olduğunu” belirterek, “Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine de hiç gerek yoktur” dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, yeryüzünde toplam insan nüfusunun yüzde 50’ye yakını gelir dağılımı eşitsizliğinin uçuruma dönüştüğü ülkelerde yaşadığını belirterek, bunun sorumluluğunun küresel emperyalistlerde olduğunu söyledi.
Ramazan ayında empati yapmanın önemini anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ne kadar paylaşırsak o kadar tok oluruz. Birbirimizle ilgili ne kadar kaygı duyarsak aynı oranda insan olmanın faziletine mazhar ve müstahak olabiliriz.
Küresel enflasyonun tırmanışı her ülkenin ortak sancısıdır. Bu sorunun nasıl ve hangi damardan patlayarak ortaya çıktığı bellidir. Fiyat artışları, ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığındaki konjonktürel sıçrayışlar bugünkü dünya manzarasında tüm ülkeleri meşgul eden, salgın ve Ukrayna kriziyle daha da karmaşıklaşan bir vakadır.
İnancımızın gücüyle, dayanışma ve yardımlaşmanın bereketiyle içine girilen dar geçitlerden çıkılacak, ferah ve selamet dolu günlere inşallah ulaşılacaktır. İyimserliğimizi her zaman muhafaza ederek, ülkemize güvenerek enflasyon canavarının başının ezileceği günleri de çok yakında görmemiz mümkün olacaktır.
Bu canavarın arkasına saklanarak, dahası fiilen işbirliği yaparak Türkiye’yi taşa tutmaya, atılan her adımı sekteye uğratmaya çabalayan karanlık muhalefet anlayışının biliniz ki kaybetmesi ve kaynattığı dedikodu kazanında haşlanması mukadderdir. Her şeyin bir vakti merhunu vardır. Vaki olanda da hayır olacaktır. Halden anlamayanın dilden anlamayacağını biliyoruz. İman ışığı olmadan gözün görmeyeceğinin, gönlün hissetmeyeceğinin farkındayız.
Bu mübarek günlerde Rabbim’den niyazım kötülere fırsat vermemesidir. Bir olacağız, birlikte harekete edeceğiz, inşallah sorunları inanç ve irade birliğiyle aşacağız.”
Türkiye’nin bekası ve düzensiz göç
Dünyada evinden barkından kopup başka coğrafyalarda gelecek arayan göçmen sayısı 300 milyona yaklaştığını belirten Bahçeli, savaş, çatışma ve zulümden kaçan mülteci sayısının da 80 milyonu aştığını söyledi.
Bunun insanlık için çok ciddi bir soruna dönüştüğünü anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bu sorun ya eşgüdüm halinde ve külfetin ortak paylaşımı yoluyla çözüme kavuşturulacak ya da gelecekte öngörülemeyen, önü alınamayan, ölümcül gelişmelere meydan açılacaktır.
Milli bekamızın tarihsel sürekliliğini canlı tutmak, mazi kayıtlarını gelecek hedefleriyle eklemleştirip kültürel zenginliği titizlikle korumak başlıca görevimizdir.
Bize göre Türkiye’nin bekası sınır aşan düzensiz göçlerin akıbetiyle ve kontrol dışı akınıyla yakından ve ters orantıyla bağlantılıdır. Bu sorunun elbirliğiyle, istismarına çanak tutmadan, provokasyon ortamını beslemeden, ihtirastan uzak bir yaklaşımla, hepsinden önemlisi akılcı, adilane, insani, vicdani ve kalıcı stratejilerle köklü bir şekilde çözmek milli bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir.”
“Tedbir geliştirmek mecburiyetindeyiz”
Bahçeli, Türk milleti zorda kalanlara her zaman kapısını açtığını, bunu Suriyeli sığınmacıları alarak da gösterdiğini söyledi. “Türk milleti her zaman mazlumların yanındadır” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ancak düzensiz göç ve sığınmacı sorununu, soğukkanlı ve sağduyulu şekilde kavramanın daha da ötesinde dün, bugün ve gelecek mizanında stratejik akılla ve milli çıkarlarımıza muvafık halde analiz etmek, tedbir geliştirmek mecburiyetindeyiz.
Biz demografik istikbalimizi, bununla iç içe geçmiş egemenlik ve istiklal haklarımızı düşünmek, dert etmek, ne yapabiliriz sorusuna köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Anadolu coğrafyasının en az yüz yıl, hatta beş yüz yıl sonraki nüfus yapısının nasıl olacağını, bu kapsamda doğabilecek muhtemel risk ve tehditlerin nesnel boyutunu bütün yönleriyle hesaba katmak, muhasebesini yapmak, bihakkın sonuca varmak durumundayız.
Gecikemeyiz, geride kalamayız, atalete düşemeyiz, ağırdan alamayız. Biz yalnızca bu döneme değil, geleceğin Türk asırlarına, Türk varlığına, Türk coğrafyasının her karışına, her köşesine karşı da maddi ve manevi sorumluluklar taşıyoruz.
Bizden sonraki nesillere kuşku duyacakları, zora girecekleri, kendi ülkelerinde garip olacakları, çok bilinmeyenli denklemlerle kilitlenmiş bir vatan coğrafyası, bir nüfus müktesebatı asla ve kat’a bırakamayız.”
“Oyun sinsidir, tehlike kol gezmektedir”
Bahçeli, “düzensiz göç ve sığınmacı konusunu duygusallıktan arınarak gerçekçi bir temele oturtulması” gerektiğini ifade ederek, şunlar söyledi:
“Son günlerde ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıları bahane ederek toplumsal infialin ateşini tutuşturmak arayışında olan bazı görevli provokatörlerin, sosyal medyada taşeronluk yapan müfsitlerin devrede olduğu net olarak görülmektedir.
En küçük bir anlaşmazlığın, incir kabuğunu doldurmayacak ihtilafların büyütülmesi, toplumun geneline körüklenerek yayılması hedeflenmektedir. Oyun sinsidir, tehlike kol gezmektedir. Bu karmaşık ve riskli sürecin iç cephesi olduğu kadar, dış tazyik ve tertibinin de bulunduğu gün gibi ortadadır.
Hepinizin ve herkesin bilhassa dikkatini çekiyorum, duygusallıkların tetiklediği cepheleşmelerin açtığı öfke ve nefret çukurları ve buna taammüden refakat edilmesi feci sonuçlara kapı aralayacaktır. Kötü niyet sahipleri bir kıvılcımın nerelere kadar yayılacağını ya bilerek ya da bilmeden sorumsuzca siyasi ve toplumsal eylem halindedir.
İstanbul Bağcılar’da, bir densizin, bir serserinin sokak ortasına sandalye koyarak oturması dahi kor halinde duran gerginliği anında tırmandırmış, günlerce ülke gündemini meşgul etmiştir. Ankara Altındağ’da yaşananların toz bulutu bile henüz dağılmış değildir.
‘Gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmeli’
Öncelikle şunu söylemek isterim ki, Türkiye’de geçici koruma statüsüyle bulunuyorken asayişi ve toplumsal huzuru kim ya da kimler bozuyorsa derhal, gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmelidir.
Türkiye onun bunun elinde oyuncak olamayacaktır. Türkiye’de hakim güç ve irade Türk milletidir. Eşkıyalığa hiç kimse heves etmemelidir. Huzur bozucu fiillerin failleri de yaptıklarının bedelini misliyle ödemelidir. Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, bugüne kadar hükümet bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemiş, tedbirleri zamanında ve yol kazasına mahal vermeden peyderpey almıştır.”
“Düzensiz göç adı konmamış istiladır”
Bahçeli, “MHP’nin sınır aşan göçler konusunda en hazırlıklı parti olduğunu” ifade ederek, “Bizi eleştiren, niye susuyorsunuz, neden sessiniz, niçin tepkisizsiniz diyen kim varsa ya cahil ya da gelişmeleri takip ve okuma özrü çeken zavallılardır” dedi.
Devlet Bahçeli, parti bünyesindeki “Sınır Aşan Göçler Komisyonu” çalışmalarının “hem ilk haliyle hem de güncellenmiş şekliyle milletimizin ve siyasi muhataplarının bilgisine sunulduğunu” söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu:
“MHP’nin düzensiz göç konusunda ve geçici koruma statüsüyle Türkiye’de bulunanlara yönelik bakışı ve temin ettiği politikası açıktır.
Bir defa düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Mutlak süratte önüne geçilmeli, yakalananlar derhal gönderilmelidir. İkinci olarak ve esasen Suriyeli sığınmacıları sabahtan akşama ülkelerine göndermek hem doğru hem de mümkün değildir. Uluslararası hukuktan doğan sorumluluklarımız vardır.
Fakat Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılış ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz güvenli ve gönüllü bir şekilde geldikleri gibi uğurlamak da bizim asıl önerimiz, asıl önceliğimiz ve şaşmayacağımız hedefimizdir. Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır.
Türk milletinin mevcut nüfus dokusunun, toplumsal huzur ve güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması vazgeçilmez amacımızdır. Her insanın kendi yurdunda emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır.
Özellikle önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine de hiç gerek yoktur.
Suriye’de ateş söner sönmez herkes evine barkına Türkiye’nin güvencesi altında kavuşmalıdır. Ülkemizin ekonomik büyümesine, sosyal gelişmesine ve milli bütünleşmesine destek veren, katkı sunanlar da başımızın üstündedir. Onlara diyecek bir şeyimiz yoktur.”
ABD’ye İnsan Hakları Raporu tepkisi
Bahçeli, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların sürmesinin de bölgesel huzur ve güven iklimine zarar verdiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları Raporu’nu da eleştiren Bahçeli, raporu “FETÖ komplosu” olarak niteledi ve “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı 2021 yılı İnsan Hakları Raporu bizim nezdimizde yok hükmündedir, yırtılıp atılacak kağıt parçasıdır. Bu raporu kınıyor, müelliflerine şahsen, gıyaben ve milletim adına iade ediyorum” dedi.
Pençe-Kilit Harekatı
Pençe-Kilit Harekatı’na da değinen Bahçeli, bu harekatı “yürekten desteklediklerini” söyledi ve şöyle devam etti:
“Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerinde önceden belirlenmiş terörist hedefler havadan ateş altına alınmış ve başarıyla vurulmuştur.
Türk milletinin kuvvetli pençesi hainlerin kafasını koparacaktır. Bordo berelilerimiz, komandolarımız hamd olsun karadan teröristlerin inlerine kadar girmişlerdir.
Komuta heyetimizi tebrik ediyor, kahraman Mehmetlerimizin gözlerinden öpüyor, dua ve desteğimizle yanlarında olduğumuzu bu vesileyle ifade ediyorum. Türkiye terör örgütlerine göz açtırmayacaktır. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, kime sığınırlarsa sığınsınlar, Türk’ün adalet ve celadeti eninde sonunda o hainleri bulacak ve cezalandıracaktır.
PKK/KCK terör örgütü adına ekonomik ve mali yapılanma içinde olan, teröristlere para aktaran ve değer ailesi ismi altında toplanan terörist yakınlarının sözde maaşa bağlanmasına hizmet eden 91 kişi hakkında 12 Nisan 2022 tarihinde başlayan hukuki süreç ve gözaltına alınmalarına dönük adli tasarruf çok yerinde ve sevindirici bir gelişmedir.
Terör ile güvenlik arasında üçüncü bir seçenek yoktur. Terörün kökü kazınacaktır. Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümü olan 2023 yılında Türkiye bu melanetten, bu rezaletten, bu cinayet döngüsünden Allah’ın izniyle kurtulacaktır. Bunun başka alternatifi, başka bir çaresi yoktur.
Günü geldiğinde ABD’nin gözetim ve denetiminde bulunan Gülen haini de ölmeden Türk mahkemeleri önüne yaka paça çıkarılacak, hafızalardan asla silinmeyen ihanetinin hesabını birer birer verecektir.”
Seçime ilişkin düzenlemeler
Bahçeli, “İttifak içinde ittifak kazısı yapan, günaşırı Cumhurbaşkanı adayının kimliği üzerinden tezvirat perdesi açan çürük çarık partilerin yeni seçim yasasıyla birlikte kimyaları da bozulmuştur. Alayı korku ve telaşa kapılmıştır. İnce hesaplar yapılmaya başlanmıştır” dedi.
Millet İttifakı’nın “köşeye sıkıştığını” ifade eden Bahçeli, “6+1 formatında kurulan, 24 Nisan’da yeni bir toplantıya sahne olacak şaibeli masa çatlamıştır, çıkar kavgaları, koltuk ve liste savaşları şimdiden zillet partilerini rehin almıştır” diye konuştu.
Bahçeli, 23 Nisan 1920 açlan TBMM’nin “milli iradenin tecelligahı olmasının yanı sıra ordular kurup ordular yönetmiş, emsalsiz bir mücadeleyi yürütmüş, aynı zamanda bir devlet kurmuş, bu yönüyle dünya da bir ilki başardığını” söyledi. Bahçeli, “TBMM, izzeti nefsi ve haysiyeti ile oynanmayı reddeden Türk milletinin topyekûn ayağa kalktığı bir diriliş abidesidir. Ne kadar övünsek azdır” diye konuştu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)