Asistan Doktor Uğurcan Ağcaoğlu’nu intihara sürükleyen sebeplerin ortaya çıkmasını, asistanlık eğitimi ve Türk Tıbbı açısından çok önemsiyorum
Devletin imkanları, kendilerinin ve ailelerinin fedakarlıkları ve çabalarıyla doktor olarak tıp fakültesinden mezun olan genç hekimlerimiz, ne yazık ki asistanlık eğitimi sırasında binbir zorlukla karşı karşıya kalıyor. Bunların en başında da kıdemli asistanlar, şefler, hoca baskısı veya egolarını sayabiliriz. 15 yıldır sağlık alanında haberler hazırlıyorum. Asistanlık eğitimi hakkında bir kaç anektod anlatmak istiyorum.
Bir kıdemli bir asistan, çömezine, “Pazar günü tenis maçım var sabah 10.00’da bekliyorum” diye yazıyor. Sizce çömezin o gün dinlenme, özel hayatına vakit ayırma şansı var mı yoksa mecburen de olsa maça mı gidecek?
Plastik Cerrah hocam A. “Bana flep ameliyatında sırf kadın olduğum için hastanın bir bacağını saatlerce tutturmuşlardı, biz uzman olana kadar neler çektik bir bilsen” demişti.
Evet bu cümleleri okuyan arkadaşlar, “Bunlar da mobbing mi” diyecekler haklı olarak. Yazdıklarımın kat ve kat fazlasını yaşayan, yasal hakları olmasına rağmen nöbet sonrası izinlerini kullanamayan, bazı günler yemek yiyemeyen asistan hekimler…
Peki mobbing sadece asistanların psikolojisini mi bozmak, hayatlarını altüst mü ediyor? HAYIR ! Asistanlar, eğitimleri süresince hastalara uygulayacakları bir çok ameliyat tekniğini öğrenmeden uzman hekim oluyor. Bu konuda duyduğum örnek beni çok şaşırtmıştı. KBB alanında biyonik kulak ameliyatı yapan bir hocanın, asistan hekimlere ameliyat tekniğini göstermediği, onları ameliyata almadığını duymuştum. Nedeni için değerli hocamız etrafına şunu demiş, “‘Asistanlar bu tekniği öğrenip mezun olursa bana ileride bana rakip olurlar’ Ameliyat sırasında cerrahi kliniğinde görevli kadın asistanın kolunu kıran profesörden mi bahsedeyim… Bu liste uzar gider.
HEM ASİSTAN HEKİMLERİMİZİ BU EZİYETTEN KURTARMAK HEM DE HALKIMIZIN NİTELİKLİ HEKİMLERE TEDAVİ OLMASINDAKİ ENGELLERİN KALDIRILMASI İÇİN HERKESE GÖREVLER DÜŞÜYOR. Asistan Hekim Eğitiminde Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ten Yetkililer Olmalı
Başta Sağlık Bakanlığı asistan eğitimini mercek altına alıp, her aşamasını modern ülkelerdeki boyutlara taşımalı. Asistanların eğitimi ile ilgil hocaların dışında YÖK veya Sağlık Bakanlığı nezninde yetkili bir kurul oluşturulmalı. Yani asistanlık eğitimde tek söz sahibi klinik şefleri, kıdemli asistanlar olmamalı. TPRECD’nin Yapacakları Çok Önemli
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği de olayın araştırılması, gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Savcılık yetkililerine delil veya bilgi sunmak amacıyla bir çalışma yapmalıdır. Derneğin bu konuda atacağı adımları ve açıklamaları merakla bekliyoruz. TTB ve İzmir Tabıp Odası Araştırma Komisyonu Kurmalı
Türk Tabipler Birliği, İzmir’de yaşanan asistan intiharının ardından, Meslektaşımızın ailesine, yakınlarına ve tüm sağlık camiasına başsağlığı ve sabır diliyoruz.Hekimlerin, tıp öğrencilerinin ve sağlık emekçilerinin intiharlarında şiddet, mobbing, ağır çalışma koşulları, ekonomik kayıplar, güvencesizlik, geleceksizlik ve tükenmişlik başlıca nedenler olarak sıralanmaktadır. Hekimlik mesleğinin ve sağlık ortamının bu çok yönlü krizden çıkarılması gerektiği açıktır” açıklamasını yapmıştır.
Göreve yeni gelen Dr. Alpay Azap başkanlığındaki Merkez Yönetim Kurulu da İzmir Tabip Odası Yöneminin de desteğini alarak konunun ve asistanlık eğitimindeki sorunların detaylı olarak araştırılması ve bundan sonraki süreçlerde takibi için bir çalışma başlatmalıdır. Bize gelen bilgilere göre İzmir ve TTB nezninde böyle bir çalışma bulunmamaktadır. Asistanlarımızın bilimin ışığında, baskı altında çalışmadan, tıptaki her tekniği, yeniliği öğrenebildiği bir eğitimin en kısa zamanda tesis edilmesi dileğiyle… #ugurcanımızgitti
Yazan : Erkan DOĞAN
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)