Yerli malı haftası: Ekonomik güçlüklerin ortasında doğan düşünce
“Yerli Malı Haftası”, günümüzdeki resmi adıyla “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası”. Her yıl 12-18 Aralık arasında Türkiye’de tüm okullarda değişik etkinlikler düzenlenen özel hafta. Aslında ülke ekonomisinin yerli üretimle ayakta kalacağı düşüncesi ve krizlerin ortasında başladı.
Yerli Malı Haftası’nın izleri Cumhuriyet’in ilk yıllarına dayanıyor. Mustafa Kemal, 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde ülkenin bağımsızlığının korunması için yerli mallar üretilmesi ve kullanılmasının önemini dile getirir.
30 Mart 1929 tarihinde dönemin gençlik örgütü Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) “Yerli malı kullanalım” sloganıyla bir kampanya başlatır. MTTB, kısa bir süre sonra “Yerli Mallarını Koruyalım Mitingi” düzenler. Bu girişimlerin bir sonucu olarak 19 Nisan 1929 tarihinde Yerli Malları Koruma Cemiyeti kuruldu.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında cari açık önemli bir sorundur. Başbakan İsmet İnönü, 12 Aralık 1929 tarihinde, cari açık ve Türk parasının giderek değerinin düşmesini önlemek amacıyla alınan önlemleri TBMM kürsüsünden açıklar.
İnönü “…Şimdi iktisadi açığın girift olan, güç olan asıl millî kısmına geliyorum. Devlet hayatında olduğu gibi millet hayatında da kendi kaynağıyla, yani üretimiyle yetinmek endişesi. İşte asıl büyük tedbir budur. Millet kendi üretiminden fazla sarf etmeyerek kanaatkâr bir hayata girmek mecburiyetindedir…” diye konuşur.
Ülkede “millî iktisat” kavramın henüz yerleşmemiş olmasından yakınan İnönü, şunları söylüyordu:
“Eğer vatandaş ekmekle kahve arasında kararsız kalacaksa, onun kahveyi tercih edip dermansız düşmemesi için gücümüzün yettiği kadar kulağına bağıracağız. Güzel lavanta sürünmüş ince ipekliler içinde Türk kızlarının cılız ve ciğeri çürümüş bir hale gelmesine izin vermeyeceğiz. Anadolu dağlarının sarı çiçeklerini başına takarak gürbüz vücutla cephane taşıyan anaları gibi, kızlarımızın sağlam vücutla ve her şeyden evvel kuvvetleri, kanaatkârlıkları, tasarrufları ile kendi yuvalarını yıkılmaz kaleler gibi sağlamlaştırmalarını isteyeceğiz.” Yeni bir cemiyet
Bu konuşmanın yarattığı etkiyle, 18 Aralık’ta TBMM Başkanı Kâzım Paşa’nın (Özalp) başkanlığında Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal de cemiyeti himayesine aldı. Cemiyetin amacı, halkı tutumlu yaşamaya ve tasarrufa alıştırmak, yerli malları tanıtmak, kullandırmaya özendirmek, kalitesini yükseltmek ve sürümünü artırmaktı.
MTTB’nin kurduğu Yerli Malları Koruma Cemiyeti da bu cemiyete katıldı. Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti yönetim kurulunda TBMM Reisi Kâzım Özalp başkanlığında bütün milletvekilleri ve üst düzey bürokratlar yer aldı. Genel sekreterliğe İzmir Milletvekili ve eski İktisat Vekili Rahmi [Köken], müşavir müdürlüğüne ise ekonomi yazılarıyla dikkatleri çekmeye başlayan Vedat Nedim [Tör] getirildi.
Gökhan Akçura’nın İST Dergi’nin Kasım 2021 sayısındaki yazısına göre, Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin amaçları şöyle sıralanıyordu:
“-Halkı israfla mücadeleye, hesaplı, tutumlu yaşamaya ve tasarrufa alıştırmak,
-Yerli mallarını tanıtmak, sevdirmek ve kullandırmak,
-Yerli malların miktarını yükseltmeye, dayanıklılık ve zarafet itibariyle hariçteki benzeri mallar derecesine getirmeye ve fiyatlarını ucuzlatmaya çalışmak,
-Yerli malların sürümünü arttırmak.”
Derneğin hazırladığı “Niçin yerli malı kullanmalıyız” başlıklı broşürde yiyecek ve içecek maddelerinin ithalatı dolayısıyla yurt dışına giden döviz miktarı madde madde sıralanıyordu.
Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin çalışma programında her yıl 12 Aralık gününden itibaren kutlanması planlanan “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” da yer alıyordu.
Milli Sanayi Birliği’nin üstlendiği Yerli Mallar Sergisi’nin ilki 1 Ağustos 1929 açıldı. On yıl boyunca sergilerin açılışını üst düzeyde devlet görevlileri yapar. İlk altı yıl TBMM Başkanı Kâzım Paşa açılışları yaptı. Daha sonraki yıllarda ise açılışı bakan düzeyinde sorumlular üstlendi. Bu açılışlara dönemin başbakanları İsmet İnönü ve daha sonra başbakan olan Celal Bayar da ziyaret etti. Vitrin yarışmaları
Yerli Malı Haftası etkinlikleri kapsamında ülke için üretilen ürünlerden oluşan sergilerin yanı sıra bir de “vitrin müsabakası” bulunuyordu. 1930 yılında yapılan ilk vitrin müsabakasının 25 kişilik jürisinin başkanlığını ünlü şair Abdülhak Hâmit üstlendi. İlk yarışmaya 65 mağaza katıldı.
Vitrin müsabakaları 1938 yılına kadar sürdü. Daha sonra, Yerli Malı Sergileri gibi, yapılmasına son verildi.
Yerli Mallar Haftası ise yurt genelinde yapılan değişik etkinliklerle sürdürüldü.
İlerleyen yıllarda, özellikle II. Dünya Savaşı’nın ardından oluşan ekonomik darboğazda, ithalat yoluyla paranın yurtdışına çıkmasının engellenmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması konusu bir kez daha önem kazandı. Bu nedenle 1946 yılından itibaren, Yerli Malı Haftası’nın kutlanmasına karar ve resmi kutlamalar başladı.
Ardından 12 Eylül darbesiyle askeri yönetim tarafından yeniden gündeme alındı ve 1983 yılında adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirildi. Bir süre daha ilköğretim okullarında kutlanılan hafta, zaman içerisinde gevşemeye başladı ve sembolik etkinliklere dönüştü.
Bu haftanın amacı, yerli tüketimin bilinçli olarak artırılmasıydı. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi vurgulanır. Okullarda yapılan etkinliklerle tüm gençler yerli malına teşvik edilir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)