TÜM dünyada tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için faaliyetler gerçekleştirilen Tiroid Haftası, bu yıl 22-29 Mayıs tarihleri arasında kutlanıyor. Türk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim de Tiroid haftası kapsamında Türkiye’deki popülasyonun çok büyük bir kısmında görülen tiroid hastalığı ile ilgili farkındalık çalışmasında, Türkiye Endokrin ve Metabolizma Derneği (TEMD) ile bir projeye imza attı.
Tiroid bezinin kelebeğe benzeyen yapısından ilham alınan farkındalık projesinde “İçinizdeki Kelebeğin Farkına Varın” video paylaşımlarıyla hastalığın semptomlarına dikkat çekilerek farkındalığın artırılması hedefleniyor. Belirtiler, başka hastalıklarla karıştırılabiliyor
Bebeklikten itibaren büyüme ve gelişmeyi sağlamasıyla bilinen tiroid bezi birçok organ ve sistem üzerinde düzenleyici etki gösteriyor. Tiroid bezi boynun orta hattında yer alan ve salgıladığı hormonlar ile tüm vücut fonksiyonlarını düzenleyen, yapısı gereği kelebek şekline benzetilen bir organdır. Tiroid bezinin düzgün çalışmaması durumunda meydana gelen tiroid hormonlarının eksikliği veya fazlalığı vücutta birçok sistemin fonksiyonlarında değişime neden oluyor. Yaşam kalitesinde olumsuz etkilere yol açan tiroid hastalıkları, dünyada yaygın hastalıklardan biri olmasına rağmen, hastalıkla ilgili farkındalığın düşük olması ve genellikle semptomların diğer hastalıklarla karıştırılması gibi durumlar hasta ile doktorun buluşmasında gecikmeye sebep olabiliyor. “İçinizdeki Kelebeğin Farkına Varın” projesiyle tiroid hastalıkları ile ilgili farkındalığı artırmayı hedeflediklerini belirten Türkiye Endokrin ve Metabolizma Derneği (TEMD) Tiroid Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, tiroid hastalıklarının kadınlar başta olmak üzere yeni doğan, çocuk, ergen, erişkin ve yaşlılar, tüm yaş gruplarında ortaya çıkabildiğine dikkat çekiyor.
Her yüz kişiden ikisinde hipotiroidi belirtileri var
Prof. Dr. Mustafa Şahin tiroid hastalıklarının oluşmasıyla görülen hipotiroidi ve hipertiroidi ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “Toplumda her yüz kişiden ikisinde aşikâr hipotiroidi görülürken yaklaşık yüzde 10 şikâyetleri belirsiz hipotiroidi görülmektedir. Kontrol dışı kilo alımı, halsizlik, kaş kenarlarında ve saçlarda dökülme, tırnaklarda kırılganlığın artması, seste kalınlaşma, menstrüel (adet) düzensizlikleri, tekrarlayan düşükler ve kısırlık hipotiroidinin şikâyet ve bulgularından birkaçıdır.” Prof. Mustafa Şahin, hipotiroidinin, eksik olan levotiroksin hormonunun yerine konulması ile tedavi edildiğini ve tedavinin ömür boyu sürebileceğini söyledi. Kişiye özgü tedavi kadar tedaviye uyumun da önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, özellikle tiroid hormonlarının mutlaka sabah uykudan uyanır uyanmaz ilk olarak aç karnına alınması gerekliliğine ve bazı besinlerin, çay, kahve, süt gibi içeceklerin, mide asidini baskılayıcı ilaçların ve demir, kalsiyum preparatlar gibi bazı ilaçların eş zamanlı alınmasının bu hormonun emilimini etkileyebileceğe dikkat çekiyor. Türkiye’de hipotiroidinin öncelikli nedeninin Hashimoto hastalığı ve iyot eksikliği olduğunu vurgulayan Prof. Mustafa Şahin, ülkemizde iyot düzeyi ile ilgili yeni çalışma ve durum değerlendirmelerine ihtiyaç olduğunu belirtti. Son zamanlarda uygunsuz iyotlu bileşiklerin başka sebepler ile bilimsel dışı kullanımının önemli bir tiroid fonksiyon bozukluğu olduğuna işaret eden Şahin, bu konuda da toplumun bilgilendirilmesinin önemine işaret ediyor. Şahin: Hipertiroidi, kalp sorunlarına yol açabilir
Prof. Şahin hipertiroidi ile ilgili ise şunları söyledi: “Kontrol dışı kilo kaybı, çarpıntı, aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük, büyümüş tiroid bezi (guatr), kaslarda zayıflama, güçsüzlük, sinirlilik, anksiyete, uyku problemleri, titreme, gözlerde ileri doğru çıkıklık ve şişlik, ödem, kızarıklık ve ağrı gibi bulguları bulunan hipertiroidi, tiroid hastalıklarının bir diğer görülme şeklidir. Hipertiroidi pek çok önemli komplikasyonlara neden olabilir. Bunların başında da kalp problemleri geliyor. Tedavi edilmemiş hipertiroidi, zayıf ve kırılgan kemiklere (osteoporoz) yol açabiliyor. Tiroid ile ilgili şikâyet ve belirtileri olan hastaların mutlaka doktor kontrolünde tedavi süreçlerini düzenlemeleri gerekmektedir.” Dünyanın yaşamış olduğu COVID-19 sürecinin, tiroid hastalıklarına etkisi ile ilgili Türkiye Endokrin ve Metabolizma Derneği Tiroid Çalışma Grubu tarafından yapılan iki ulusal çalışmada, Covid-19 hastalığı ve aşıların tiroid bezinde yol açtığı düşünülen hastalıklar araştırılmaktadır. Covid-19 hastalığı ve aşılara bağlı olarak subakut tiroidit denilen ağrılı bir tiroid bezi iltihabı hastalığı ve otoimmün tiroid hastalıkları görülebilmektedir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)