Genel

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

TCMB, 2022 yıl sonu enflasyon tahmini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseltti. (Foto: Depo Photos)

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022 yıl sonu enflasyon tahmini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseltti. 

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından açıklanan enflasyon raporunda, enflasyon oranının 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyesine gerileyerek azalış eğilimini sürdüreceği tahmininde bulunuldu. 

Raporda yer alan değerlendirmeler özetle şöyle: 

“TCMB para politikası kararlarını orta vadeli bir perspektifle oluşturmakta, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir çerçevede fiyat istikrarının kalıcı bir şekilde sağlanmasına odaklanmaktadır. Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. 

Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ile dezenflasyonist sürecin başlayacağı öngörülmektedir. 

Bu çerçevede, enflasyonun 2022 yılı sonunda yüzde 60,4 olarak gerçekleşeceği, 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyesine gerileyerek azalış eğilimini sürdüreceği tahmin edilmektedir. 

Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2022 yılı sonunda orta noktası yüzde 60,4 olmak üzere, yüzde 56,9 ile yüzde 63,9 aralığında; 2023 yılı sonunda orta noktası yüzde 19,2 olmak üzere yüzde 14,5 ile yüzde 23,9; 2024 yılı sonunda orta noktası yüzde 8,8 olmak üzere yüzde 3,9 ile yüzde 13,7 aralığında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.”

17,6 puanlık artış 

“2022 yıl sonu enflasyon tahmini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseltilmiştir. Bir önceki rapor dönemine göre Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme enflasyon tahminini 7,4 puan artırırken; gıda fiyatları varsayımındaki artıştan ilave 3,0 puan katkı gelmiştir. 

Diğer yandan, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar, büyük ölçüde elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artış kaynaklı olarak, yıl sonu enflasyon tahminini 0,4 puan yukarı çekerken başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyon ana eğilimine katkısı tahminler üzerinde 4,1 puan artışa neden olmuştur. Birim iş gücü maliyetlerindeki artış da tahminler üzerinde 2,4 puan yukarı yönlü etki etmiştir. Bununla birlikte, çıktı açığındaki güncellemeden ise enflasyon tahminine 0,3 puan artırıcı yönde katkı gelmiştir.”

“Ekonomik temellerden uzak fiyatlandırma”

“Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmuştur. Ayrıca, enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. 

Söz konusu gelişmelerin özellikle ikinci çeyrekte gerçekleşen enflasyon üzerindeki etkisiyle enflasyon tahminleri yukarı yönlü güncellenmiştir.”

Risk oluşturmaya devam ediyor

“Enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Söz konusu gelişmelerin özellikle ikinci çeyrekte gerçekleşen enflasyon üzerindeki etkisiyle enflasyon tahminleri yukarı yönlü güncellenmiştir. 2022 yılının ilk yarısında, arz ve talep şoklarının ayrıştırılmasına yönelik yapılan analizler ışığında politika faizi yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmuştur. 

Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Ayrıca, değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini güçlendirecek şekilde devreye alınmaktadır.”

Temel riskler ve olası etki kanalları 

Raporda, enflasyon tahminleri üzerindeki temel riskler ve olası etki kanalları şöyle sıralanıyor:

“-Maliyet baskıları, 

-Finansal piyasalar ve küresel makroekonomik görünüme ilişkin belirsizlikler,

-Jeopolitik riskler, salgın ve iktisadi faaliyet,

-Fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentilerinin yüksek seyri,

-Yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının mevcut Rapor’da öngörülen patikanın üzerinde veya altında kalması enflasyondaki düşüş sürecinin gecikmesine veya hızlanmasına yol açabilir. (Para, maliye ve finansal politikaların eşgüdümü)”

“Dışsal şoklar”

Kavcıoğlu, enflasyonla ilgili değerlendirmelerinde satırbaşlarıyla şunları kaydetti:

” -Yılın ikinci çeyreğinde, enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, küresel tedarik zincirinde süregelen aksaklıkların neden olduğu arz kısıtları ve döviz kuru gelişmeleri tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş ve enflasyondaki artışın temel belirleyicileri olmuştur. Tüketici enflasyonu Haziran ayında yıllık bazda yüzde 78,6 oranında gerçekleşerek Nisan Enflasyon Raporu’nda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır.”

“-Haziran ayı yıllık tüketici enflasyonun yüzde 81,5’inin dışsal şoklardan en çok etkilenen gıda, enerji ve temel mal grupları kaynaklı olduğunu görmekteyiz. Diğer taraftan, çekirdek enflasyon göstergeleri daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. B ve C endekslerinin aylık değişim oranları, 2021 yılı Aralık ayında ulaştıkları en yüksek seviyeler sonrasında azalmış ve nispeten yatay seyretmiştir. Bu eğilimdeki iyileşme Haziran ayında da devam etmiştir.”

“-Enflasyon dinamiklerine ilişkin yaptığımız analizler, gıda ve enerji dışı kalemlerdeki enflasyonun temel belirleyicilerinin yaşadığımız dışsal arz şokları ve döviz kuru gelişmeleri olduğunu göstermekte, talep koşullarının etkisinin ise sınırlı kaldığına işaret etmektedir.”

Olumsuz görünümde kısmen iyileşme

“-Küresel enerji piyasalarında, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin yılın ikinci çeyreğinde de sürmesi, enerji fiyatlarındaki yüksek artışların devam etmesine neden olmuştur. Uluslararası enerji fiyatları yılın ikinci çeyreğinde yüzde 11,4 oranında artarak tüketici fiyatları üzerinde önemli bir baskı oluşturmuştur.

Son üç aylık dönemde, küresel arz zincirlerindeki aksaklıklar, süregelen jeopolitik sorunlar, taşımacılık maliyetlerinin tarihsel ortalamasının üzerindeki yüksek seviyelerinin sürmesine ve yurt içi tedarik süresindeki olumsuz görünümün kısmen iyileşmekle birlikte devam etmesine neden olmuştur.”

“- Uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarında ulaşılan yüksek seviyeler, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve döviz kuru gelişmeleri üretici fiyatlarını olumsuz etkilemiştir.”

“-Olumsuz jeopolitik riskler ve küresel finansal koşullarda artan oynaklıklar arka arkaya gelen arz şoklarıyla tarihi yüksek seviyelere ulaşmış enflasyonu ve aynı anda ekonomilerin yavaşlamasını beraberinde getirmiştir.”

Ürünlere erişimin kesildiği bir dönem

“-Gelişmiş ekonomiler dahil olmak üzere bazı ürünlerin erişilebilirliğinin kesildiği bir dönem yaşıyoruz. Enflasyon ekonomimizde de belirgin olarak hissedilmekle birlikte, arzın sürekliliği açısından ülkemiz en iyi durumdaki ekonomilerden biridir. İşgücüne katılım ve istihdam dahil işgücü piyasamız sağlıklı işlemekte, aynı zamanda imalat ve ihracat odaklı gelişen üretim yapımız güçlü bir seyir izlemektedir.”

“-Yaşadığımız yüksek enflasyonun temel belirleyicileri güçlü ve sürekli arz şokları, döviz kuru gelişmeleri ve bunların etkisiyle bozulan fiyatlama davranışlarıdır.”

“-Para politikası kararlarımızda, üretim ve yatırımların sürekliliğini sağlayacak ve sürdürülebilir cari denge hedefini destekleyecek finansal koşulların oluşumunu gözetiyoruz. Bu durumu, ayrıca, sektöre de öncülük edecek ihracat ve yatırım hedefli kredi programlarıyla ve makroihtiyati politikalarımızla destekliyoruz. Nitekim, ihracatımız, firmalarımızın performansının yanında, sağlanan finansman koşullarının da etkisiyle güçlü seyrini sürdürmektedir.”





YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL