Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, güven tazelediği Genel Kurul toplantısında sert konuştu. Memur Sen’in memurların taleplerini doğru olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aktarmadığını öne sürdü. Siyaset İçin Değil, Sendikacılık İçin Demokratik Sağlık Sen Var
Demircan, İzmir’de yoğun katılımla düzenlenen Genel Kurul toplantısında şunları söyledi, “Demokratik Sağlık Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası’nı kurarken, kuruluş noktalarında siyaset için değil, sendikacılık için varız ilkesini benimsediklerini dile getiren Genel Başkan Demircan, “Bunu kendimize bir ilke edinerek bugünlere geldik. Biz 2011 yılında siyaset için değil, sendikacılık için varız dediğimizde, bazı kişiler “Yahu öyle şey mi olur?”, “Nasıl çalışacaksınız? Nasıl faaliyetlerinizi yürüteceksiniz? Nasıl büyüyeceksiniz? Problemleri nasıl çözeceksiniz?” demişlerdi. Biz de arkadaşlara ifade etmiştik fakat gülüp geçmişlerdi. Özellikle de işte o dönem, biz mevcut bir yapıdan ayrılarak Demokratik Sağlık-Sen’i kurmuştuk. 2011 yılından sonra kurulan sendikaların, neredeyse tamamı siyasetsiz sendikacılık söylemleriyle sahaya çıktılar, kendilerini duyurdular. Sendikalar ve siyasi partiler mutlaka dirsek temasında olmak durumunda. Biz sizlerin beklentilerini, sizlerin sorunlarını gerek bürokrat arkadaşlarımıza, gerekse de siyasi parti temsilcilerine taşıyoruz. Bu bizim siyaset yaptığımız anlamına mı geliyor, elbette hayır. Parti temsilcilerinin de, milletvekillerinin de kapısını hiçbir zaman şahsi, bireysel bir çıkar uğruna, birine unvan kazandırmak amacı ile çalmadık. Biz Demokratik Sağlık-Sen olarak yıllardır hep şunu ifade ettik; bürokratik işleri bürokrat arkadaşlarımız yapacak, politikayı siyasi parti temsilcileri yapacak. Biz her ikisine de yardımcı olmakla mükellefiz. Bugün Sağlık Bakanımız tüm sorunlarımızı bilemeyebilir ama biz sizin tüm sorunlarınızı biliyoruz. Sağlık Bakanımızın sizin tüm sorunlarınızdan haberdar olması için Demokratik Sağlık-Sen gibi doğruyu eğilip bükülmeden, ne istediğini dosdoğru anlatabilecek yapılara, sendikalara ihtiyaç var.” dedi.
Sen Sendika Olarak Hiçbir Üyeni Ailesi İle Birlikte Tatile Gönderemezsin
Son dönemlerde yeni kurulan sendikaların yalnızca bir noktayı işaret ettiğini söyleyen Genel Başkan Togan Demircan, “İşte ben hemşire sendikasıyım diyor. Peki ya diğer arkadaşlar ne olacak, o arkadaşların üyeliklerini almayacak mısınız, onların bir mağduriyetleri olduğu zaman kapı duvar mı olacaksınız, sırtınızı mı döneceksiniz. Bir taraftan bakıyoruz, Bunu da Cumhurbaşkanımızdan, İdari Hizmetler Başkanımızdan da talep edeceğiz. Sendikalara da bir denetim getirilmesi gerekiyor. Bugün burada yapmış olduğumuz kahvaltıda 85 milyon insanın hakkı var. Biz faaliyetlerimizi hazineden almış olduğumuz yardımla yerine getiriyoruz. Birisi sendikayı kurmuş ve kalkıp “Ben sizi tatile göndereceğim, ben size terlik alacağım, forma alacağım” diyor. Sendikanın görevi bu değil. Zaten ödeme kalemlerinin içerisinde de böyle bir şey yok. Sen, sendika olarak, hiçbir üyeni ailesi ile birlikte Antalya’ya, Konya’ya yahut İstanbul’a tatile gönderemezsin. Bunlar kötü birer örnek oluyorlar. Genç arkadaşlarımız da buna tamah ediyor. Sen bir sendika olarak mali ve sosyal hakların geliştirilmesinden, maaşların iyileştirilmesi için mücadele sarf etmekten sorumlusun. Biz kimseyi kendimize rakip olarak görmüyoruz. Kimse de bizim rakibimiz değil. Tabii, rakibimiz değil ama önümüzde 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi süreci var. Bunları da takip ediyoruz. Açıklamalarımızla, beyanlarımızla Memur-Sen’in bir takım taleplerini de revize etmesini zaman zaman da sağlıyoruz. Örneğin, geçtiğimiz günlerde %110 oranında bir zam talebinde bulunuldu, ben onların yerinde olmuş olsaydım en az %400 oranında zam talebi ile bu açıklamamı yapardım. Sizler için 2 yıllık istenen zam talebi %110, 2 yıl sonra mümkün mü bu oranlar ile gitmesi. Yine Merkez Bankası başkanımız, geçtiğimiz günlerde yılsonu enflasyon beklentisini 58 puana çıkarttı. Memur-Sen bu masaya oturuyor, Toplu İş Sözleşmesini imzalıyor. Emekli, dul, yetim, kamu çalışanı, aktif çalışan. Asgarin ücretin belirlenmesinde hep o oranlar baz alınıyor. Dolayısı ile bizim bu oranları düşünürken, ağzımızdan bu cümleler çıkarken bu imzaları 2 yıllık attığımız gerçeğini öncelememiz, reel oranlar üzerinden bir talepte bulunmak lazım. Diğer taraftan Kamu-Sen’e bakıyoruz %100.2 olarak talebini açıkladı. Yani o ikiyi de anlamış değilim. Bakıyorum, nasıl denkleştirdiler de bu puan ortaya çıktı. Bu durumlar sadece kamu çalışanlarına “Biz %100’ün üzerinde bir zam talebinde bulunduk.” demek için dile getirilen oranlar.” diye konuştu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)