Finlandiya resmen NATO üyesi

Finlandiya, 30 yıllık askerî bağlantısızlık döneminden sonra bugün resmen NATO’nun 31’inci üyesi oldu ve Rusya’nın öfkesine yol açan “tarihi bir gün” kayıtlara geçti.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Brüksel’deki NATO merkezinde düzenlenen kısa bir törende, “Bu belgelerin alınmasıyla Finlandiya’yı İttifak’ın 31’inci üyesi ilan ediyoruz” dedi.

Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen, tören öncesinde yaptığı açıklamada, “Finlandiya için elbette büyük bir gün (…) Bu aynı zamanda NATO için de iyi bir şey” dedi.

Katılım belgelerinin teslim edildiği Blinken ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bugünü “tarihi bir gün” olarak nitelendirdi.

Antony Blinken, “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e belki de teşekkür edilebilecek tek şeyin bu olduğunu söylemek istiyorum, çünkü Ukrayna’ya saldırarak kaçınmak istediğini söylediği bir şeyi bir kez daha hızlandırdı” diye konuştu.

Rusya ise, Finlandiya’nın üyeliğini güvenliğine yönelik bir “saldırı” olarak kınadı ve “karşı önlemler” sözü verdi.

Rusya ile 1.300 kilometre uzunluğunda bir sınırı paylaşan Finlandiya, 4 Nisan 1949’da, kuruluş yıldönümünde İttifak’a üye oldu. Finlandiya bayrağı, NATO binasının ana avlusunda diğer üye ülkelerin bayraklarının yanında alfabetik sıraya göre Estonya ile Fransa bayrağı arasında gönderde dalgalanacak.

Jens Stoltenberg de “Finlandiya artık güvende. NATO müttefikleri birlikte dünyadaki askeri gücün yüzde 50’sini temsil etmektedir. Birlik içinde kaldığımız, birbirimizi koruduğumuz ve bunu inandırıcı bir şekilde yaptığımız sürece bir NATO müttefikine askeri saldırı olmayacaktır” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Avrupa’da güvenliği sarstı ve Finlandiya ve İsveç’i NATO’nun koruyucu şemsiyesine katılmaya teşvik etti.

Sovyetler Birliği tarafından 1939’da işgal edilen Finlandiya, NATO’ya katılarak ABD liderliğindeki ittifakın Rusya ile olan sınırının uzunluğunu iki katına çıkardı.

Finlandiya da bir üyeye yapılan saldırının “tüm üyelere yapılmış sayılacağı” şeklindeki ortak savunma taahhüdünü içeren 5’inci maddenin koruması kapsamına girdi.

Türkiye ve Macaristan’ın itirazları Helsinki’nin üyeliğini aylarca geciktirdi ve Stockholm’ünkini de hâlâ engelliyor.

Stoltenberg, “İsveç’in de üye olacağından kesinlikle eminim. Bunun mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesini sağlamak NATO için, benim için bir önceliktir,” dedi.

Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Catherine Colonna da İsveç’in “gecikmeksizin” NATO’ya katılması gerektiğini çünkü bu iki ülkeyle birlikte İttifak’ın Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini sağlamak için daha güçlü olacağını söyledi.

Litvanyalı mevkidaşı Gabrielus Landbsergis ise “Vilnius zirvesinde İsveç bayrağının NATO’da dalgalanmasını umuyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Vilnius zirvesini mahvetmemesi çağrısında bulunuyorum” dedi.

Üye olması halinde İsveç bayrağı İspanya ve Türkiye bayrakları arasında gönderde olacak.

Rusya, Finlandiya sınırındaki gücünü takviye edecek

Rusya, Finlandiya’nın bugün NATO’ya resmen üye olmasına önlem olarak, tehdit olarak gördüğü bu gelişme karşısında Finlandiya sınırındaki askerî yeteneklerini güçlendireceğini duyurdu.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksander Gruşko, Doğu Avrupa ve Finlandiya sınırlarında “Batı ve kuzeybatıdaki askeri kabiliyetlerimizi güçlendireceğiz” dedi.

Rus haber ajansı Ria Novosti’nin aktardığına göre, Gruşko, “Diğer NATO üyelerinin güçlerinin ve varlıklarının Finlandiya topraklarında konuşlandırılması durumunda Rusya’nın askeri güvenliğini güvenilir bir şekilde sağlamak için ek önlemler alacağız” diye ekledi.

Rusya’nın geçen yıl Ukrayna’ya saldırmasından sonra Finlandiya ve İsveç, Mayıs 2022’de NATO’ya katılmak üzere başvuruda bulunarak, onlarca yıldır yürürlükte olan askeri bağlantısızlık politikalarında yeni bir sayfa açmaya karar vermişti.

Rusya, Mart ayında iki İskandinav ülkesine karşı bir “tehdit” oluşturmadığını ve bu ülkelerle “herhangi bir anlaşmazlığı” olmadığını bildirmişti.

Ancak Rusya, NATO’nun kendi sınırlarında genişlemesini güvenliğine yönelik temel bir tehdit olarak görüyor ve Ukrayna’nın İttifak’a katılma isteği, Moskova’nın bu ülkeye yönelik saldırısını haklı çıkarmak için öne sürdüğü nedenlerden biriydi.

Rusya’nın geçen hafta yayınlanan yeni diplomatik doktrininde Batı “varoluşsal bir tehdit” olarak nitelendiriliyor.