Rusya’nın ardından dünyanın ikinci nükleer gücü olan ABD, askerî nükleer denemeleri yeniden başlatmak istiyor. Fransa ise kendi nükleer kapasitesini yenileme sürecine başladı.
Donald Trump, yeni adıyla “Savaş Bakanlığı” olarak anılan Savunma Bakanlığına, ABD’nin nükleer silahlarını “test etmeye başlaması” talimatını verdi.
Rusya ve Çin’i doğrudan hedef alan bu açıklama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer kapasiteli bir sualtı dronunun testini duyurmasının hemen ardından geldi.
“Diğer ülkelerin yürüttüğü test programları nedeniyle, Savaş Bakanlığına nükleer silahlarımızı eşit koşullarda test etmeye başlamasını istedim. Bu süreç derhal başlayacak” diyen Trump, açıklamasını kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptı.
“ABD, dünyadaki en fazla nükleer silaha sahip ülkedir” diye övünen Trump, “Rusya ikinci sırada, Çin ise çok geride üçüncü sırada yer alıyor, ancak beş yıl içinde farkı kapatacak” diye ekledi.
Pazar günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “sınırsız menzile” sahip nükleer tahrikli Burevestnik seyir füzesinin son testinin başarıyla tamamlandığını açıklamış ve füzenin neredeyse tüm savunma sistemlerini etkisiz kılabileceğini bildirmişti.
Kremlin ise ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer silah testlerini yeniden başlatma kararının ardından, Rusya’nın nükleer kapasiteli füze ve sualtı dronu testlerine ilişkin önceki açıklamaları yumuşattı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, “Poseidon ve Burevestnik’in testleri (sırasıyla sualtı dronu ve füze) nükleer test olarak değerlendirilemez. Başkan Trump’ın bu konuda doğru bilgilendirilmiş olmasını umuyoruz” dedi. Dokuz nükleer güç
Dünya genelinde yalnızca dokuz ülke nükleer silaha sahip: Bu ülkeler, Çin, Kuzey Kore, ABD, Fransa, Hindistan, İsrail, Pakistan, Birleşik Krallık ve Rusya.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) 2025 yılı verilerine göre, dünya genelinde toplamda yaklaşık 12 bin 241 nükleer savaş başlığı bulunuyor.
Bunların 9 bin 614’ü askerî stoklarda “potansiyel kullanım” için tutuluyor; 3 bin 912’si ise füze ve uçaklarla konuşlandırılmış durumda.
SIPRI raporuna göre, “Yaklaşık 2 bin 100 konuşlandırılmış savaş başlığı, balistik füzelerde yüksek operasyonel alarm durumunda tutuluyor.” Bu veriler, Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu (FAS) tarafından da doğrulanıyor. Her ülkenin elindeki nükleer silah sayısı gizli tutuluyor; bu da “caydırıcılık” ilkesinin bir parçası olarak görülüyor.
2025 yılı, FAS ve SIPRI tahminlerine göre, ABD ve Rusya dünya üzerindeki nükleer başlıkların yaklaşık yüzde 90’ını elinde bulunduruyor.
ABD’nin 3 bin 700, Rusya’nın ise 4 bin 309 savaş başlığı var. Çin, 600 savaş başlığıyla üçüncü sırada yer alıyor. Fransa 290 başlıkla dördüncü, Birleşik Krallık ise 225 başlıkla beşinci sırada. Hindistan’ın 180, Pakistan’ın 170, İsrail’in 90 ve Kuzey Kore’nin 50 savaş başlığı bulunuyor.
Fransa, on yıllar boyunca Birleşik Krallık ve Çin’in önünde, dünyanın üçüncü büyük nükleer gücü konumundaydı. Ancak Pekin, özellikle 2020’den bu yana silahlanma programını büyük ölçüde hızlandırdı. 2015’te yalnızca 270 savaş başlığına sahip olan Çin, 2021’de 350, 2023’te 410, 2024’te 500 ve 2025’te 600 başlığa ulaştı.
2025 Şubat ayında süresi dolan New START anlaşması (2010’da imzalanan ve stratejik saldırı silahlarını azaltmayı hedefleyen antlaşma) sonrasında, SIPRI’ye göre ABD ve Rusya “stratejik füzelerine yerleştirilmiş savaş başlıklarının sayısını artırabilir.” Fransa kapasitesini yeniliyor
Fransa, nükleer güç olarak iki kalıcı bileşene sahip: Stratejik Hava Kuvvetleri (FAS) ve Stratejik Deniz Kuvvetleri (FOST). Bunlara ek olarak “duruma bağlı” bir Nükleer Hava-Uzay Kuvveti (Force aéronavale nucléaire) bulunuyor. 1971–1991 yılları arasında kara tabanlı bir bileşen de mevcuttu.
Fransa, 2024–2030 Askeri Programlama Yasasına göre daimî caydırıcılık gücünü “yeterlilik ve inandırıcılık dengesi” içinde sürdürmeyi hedefliyor.
1964’ten bu yana faaliyette olan FAS, hâlihazırda çift kişilik Rafale savaş uçaklarıyla görev yapıyor.
Bu uçaklar, ASMP-A (orta menzilli nükleer füze) sistemleriyle donatılmış durumda. Bu füze, 2035 civarında ASN4G (dördüncü nesil nükleer hava-yer füzesi) ile değiştirilecek. Proje, Fransız Havacılık Araştırma Kurumu (Onera) işbirliğiyle yürütülüyor.
Denizlerde ise sürekli devriye halinde bulunan dört adet nükleer denizaltı (SNLE), ArianeGroup tarafından geliştirilen M51 stratejik balistik füzeleri taşıyor.
Fransız Savunma Bakanlığı, bu füzenin en yeni modeli M51.3’ün 24 Ekim’de resmen hizmete girdiğini açıkladı.
M51.4 versiyonu ise şimdiden geliştirme aşamasında.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)