DSÖ’den Hac öncesinde S.Arabistan’da enfeksiyon uyarısı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Suudi Arabistan’da Orta Doğu solunum sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası uyarısında bulundu.
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı bir dönemde bu uyarı tüm Hac için Suudi Arabistan’da gidecek kafileler için büyük önem taşıyor.
DSÖ’nun yayımladığı salgın uyarısına göre, 1 Mart-21 Nisan 2025 tarihleri arasında Suudi Arabistan Krallığı Sağlık Bakanlığı (MoH), dokuz Orta Doğu solunum sendromu koronavirüs (MERS-CoV) enfeksiyonu vakası bildirdi. Bu vakalardan ikisi ölümle sonuçlandı.
Dokuz vakanın yedisi Riyad’da tespit edildi ve bunların altısı, tek bir enfekte hastaya bakarken enfeksiyonu kapmış altı sağlık ve bakım çalışanıydı. Bu grup, temaslıların izlenmesi ve ardından tüm temaslıların test edilmesi yoluyla tespit edildi. Altı sağlık ve bakım çalışanından dördü asemptomatikti ve ikisi sadece hafif, nonspesifik belirtiler gösteriyordu.
Bu vakaların bildirilmesi, hem küresel hem de bölgesel düzeyde orta düzeyde kalan genel risk değerlendirmesi niteliğini taşıyor.
Bu vakalar, virüsün tek hörgüçlü develerde dolaştığı ve insan nüfusuna yayıldığı ülkelerde tehdit oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor.
DSÖ, MERS-CoV’nin sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonlarının yayılmasını ve insanlara bulaşmasını önlemek için hedefe yönelik enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirlerinin uygulanmasını öneriyor. Dünyadaki vaka sayıları
21 Nisan 2025 itibarıyla, dünya çapında WHO’ya toplam 2627 laboratuvar tarafından doğrulanmış MERS-CoV enfeksiyonu vakası bildirildi ve bunlardan 946’sı ölümle sonuçlandı.
Bu vakaların çoğu Arap Yarımadası’ndaki ülkelerde görüldü. 2.218 vaka (yüzde 84,4) ve 865 ölüm Suudi Arabistan’da bildirildi. Orta Doğu dışında önemli bir salgın, Mayıs 2015’te Güney Kore’de meydana geldi. Bu salgın sırasında 186 laboratuvar tarafından doğrulanmış vaka (185’i Güney Kore’de ve 1’i Çin’de) ve 38 ölüm bildirildi. Ancak, bu salgının ilk vakası Orta Doğu’ya seyahat öyküsü vardı. MERS-CoV nedir?
DSÖ’nün internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Orta Doğu solunum sendromu (MERS), bir koronavirüs (MERS-CoV) tarafından neden olunan bir solunum hastalığı olarak biliniyor.Teyit edilmiş vakalar arasında ölüm oranı yaklaşık yüzde 36. Ancak hafif vakalar sıklıkla tespit edilemediği için bu oran fazla olabilir.
İnsanlar, virüsün doğal konakçısı ve zoonotik rezervuarı olan tek hörgüçlü develerle doğrudan veya dolaylı temas yoluyla MERS-CoV’ye yakalanıyr. İnsanlar arası bulaşma, çoğunlukla yakın mesafelerde bulaşıcı solunum partikülleri yoluyla ve ayrıca temas yoluyla gerçekleşiyor. Bu bulaşma, çoğunlukla yakın temas durumlarında, özellikle sağlık hizmetleri ortamlarında görüldü. Bu ortamların dışında, bugüne kadar insanlardan insanlara bulaşma vakaları sınırlı sayıda kaydedildi.
MERS, hiçbir semptom göstermeden, hafif solunum sorunları ile veya akut solunum yetmezliği ve ölüme yol açan şiddetli hastalık ile ortaya çıkabilir. Yaygın semptomlar arasında ateş, öksürük ve solunum güçlüğü bulunur ve her zaman görülmese de sıklıkla pnömoni gözleniyor.
Bazı hastalar ishal gibi gastrointestinal semptomlar da gösteriyor. Ağır vakalar, mekanik ventilasyon dahil yoğun bakım gerektirebilir. Ciddi sonuçlara yakalanma riski yüksek olanlar arasında yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıf kişiler ve diyabet, böbrek hastalığı, kanser veya akciğer rahatsızlıkları gibi kronik rahatsızlıkları olanlar bulunuyor.
Şu anda herhangi bir aşı veya spesifik tedavi bulunmamakla birlikte, MERS-CoV’ye özgü birkaç aşı ve tedavi yöntemi geliştirilmiş durumda. Tedavi, hastalığın şiddetine göre semptomların yönetimine odaklanan destekleyici nitelikte devam etmekte. Halk sağlığı uyarıları
DSÖ açıklamasına göre, MERS-CoV, diyabet, böbrek yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler gibi altta yatan kronik sağlık sorunları olan kişilerde daha şiddetli hastalığa neden olabiliyor. Bu nedenle, bu altta yatan sağlık sorunları olan kişiler, virüsün dolaşımda olabileceği çiftlikleri, pazarları veya ahırları ziyaret ederken hayvanlarla, özellikle de tek hörgüçlü develerle yakın temastan kaçınılması öneriliyor.
Hayvanlara dokunmadan önce ve sonra ellerin düzenli olarak yıkanması ve hasta hayvanlarla temastan kaçınılması gibi genel hijyen önlemlerine uyulması isteniyor.
Hayvanlarla temasa ek olarak, deve gıdalarının işlenmesinde hijyen kurallarına uyulmalıdır; insanlar çiğ deve sütü veya deve idrarını içmekten ve yeterince pişirilmemiş et yemekten kaçınılması öneriliyor.
DSÖ, bu olayla ilgili olarak giriş noktalarında özel tarama yapılmasını tavsiye etmemektedir ve şu anda herhangi bir seyahat veya ticaret kısıtlaması uygulanması önermedi. Korunma tedbirleri öneriliyor
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün internet sayfasında yer alan bilgilerde, MERS-CoV’un ilk kez 2012 yılında Suudi Arabistan’da tanımlandığı belirtilerek, “yeni bir koronavirüsün neden olduğu bulaşıcı solunum yolu hastalığı” olduğu ifade ediliyor.
Sayfada şu bilgilere yer veriliyor:
“Şu an için MERS-CoVirüsünün develerden kaynaklandığından şüphelenilmektedir. Ancak hastalığın insanlara nereden ve nasıl bulaştığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Hastalık insandan insana yakın temas ile bulaşabilmektedir ancak şu an için hızla yayılmamaktadır. İnsandan insana olan bu bulaşma aile bireyleri, hastanelerdeki hastalar ve sağlık çalışanları arasında olmuştur.
Ateş, titreme, baş ağrısı, baş dönmesi, boğaz ağrısı, kuru öksürük, nefes darlığı, kas ağrısı gibi genellikle solunum yolu hastalıklarının ortak özellikleri ilk şikayetler olarak ortaya çıkar.”
Sayfadaki korunma yollarına ilişkin şu tavsiyeler yer alıyor:
“MERS-CoV enfeksiyonu için aşı yoktur. Suudi Arabistan başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde vakalar görülmesi nedeniyle buraya yolculuk planlayanlar için korunma tedbirleri uygulanmalıdır. Hac ve umre yolculuğu yapacak kişiler için el hijyeni, öksürük ve aksırık sırasında ağız ve burun kapatılması, solunum sekresyonları ile temas durumunda ellerin yıkanması akut ateşli solunumsal semptomları olan kişilerden en az 1 metre uzakta durulması, kalabalık alanlarda maske kullanılması gibi solunumsal hijyen önerileri, gıda güvenliği önerileri (çiğ süt ve hayvansal ürünler tüketmemek, çiğ tüketilecek sebze ve meyveleri iyice yıkayarak tüketmek gibi), kişisel hijyen önerileri ile hayvanlarla temastan kaçınılması, sağlık kuruluşuna başvurmaları halinde diğer hastalarla teması en aza indirilmesi tavsiye edilmektedir.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)