Genel

CHP’de ‘Baba-oğul ilişkisi’

CHP’de ‘Baba-oğul ilişkisi’

Kılıçdaroğlu: “(İmamoğlu) CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır”

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır. Ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur” dedi. 

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini, kararlılık ve inançla yollarına devam ederek ülkeye huzur getireceklerini söyledi. 

Bazan “Demokrasi demokrasi diyorsunuz, milletin mutfağında bir şey kalmadı” diye eleştiri getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Mutfakta bir şeyin kalmamasına yol açan temel olay, bu ülkede demokrasinin olmamasıdır. Demokrasi olursa herkes düşüncesini ifade edecek. Demokrasi olursa sendikacının, işçinin, emeklinin, çiftçinin hakkı ödenecek. Dolayısıyla bu çerçevede ilk adım demokrasi, sonra hep beraber hızla büyüme ve kalkınma. Bunu yapacağız. Çünkü her şeyimiz var. Güçlü bir insan kaynağımız var, imkanlarımız var, devlet olarak saygınlığımız var” diye konuştu. 

“Devlet intikamla yönetilmez”

Ülkede “haksızlıkların çok fazla olduğunu” ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“85 yaşında, 90 yaşında insan hapiste tutulmaz değerli arkadaşlar. Yazıktır, günahtır. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz değerli arkadaşlarım. Eğer devlet olarak siz bunu yapmaya kalkarsanız, kişilerden intikam alırsınız. Devlet intikamla yönetilmez, intikam duygusuyla devlet yönetilmez. Devlet adaletle yönetilir, bilgiyle yönetilir, birikimle yönetilir. Eğer insanlara 85-90 yaşında ‘ben sizi hapislerde öldüreceğim’ derseniz, demokrasinin olmadığı, insan haklarının olmadığı algısı çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar.”

Kılıçdaroğlu, “bir soruna el attıysa çözülene kadar üzerine giden”, “kinden ve öfkeden arınmış” bir insan olduğunu söyledi. 

Taşeron işçilere kadro sözü veren Kılıçdaroğlu, sözlü sınav sistemini değiştireceklerini, adaletin peşinde olacaklarını kaydetti. 

Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetemiyorlar, çalışan devleti durduruyorlar, üretecek devleti engelliyorlar, çalıştırmıyorlar devleti” dedi. 

“Çiftçiyi zaten perişan ettiniz. Gerçekten çiftçi perişan vaziyette. Bakınız çiftçi borç batağında, 276 milyar borcu var bankalara” diyen Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ilk işlerinin çiftçinin borçlarını silmek olacağını söyledi. 

“Örgütlü toplum, güçlü toplumdur”

“Düşünen bir toplum, örgütlü bir toplumdur” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Aynı alanda çalışanlar, aynı hedefe kilitlenenler örgütlenirler. Bazen sendika olur, bazen sivil toplum kuruluşları olur, bazen vakıflar olur, örgütlenirler… Örgütlü bir toplum, güçlü toplum demektir. Örgütlü bir toplum, sorunlarını siyasi otoriteye daha hızlı aktaran toplum demektir. Örgütlü bir toplum, haksızlıklara karşı direnci geliştiren bir toplumdur. Böyle bakmak lazım. 

Hiç meraklanmayın. Şimdi yüzde 2 örgütlenme barajı getiriyorlar. Neye göre? Yandaşa göre getiriyorlar arkadaşın dediği gibi. Acaba bazı sendikaları nasıl elimine ederiz diye getiriyorlar. 400 bine yakın kamu görevlisi var, 400 bin… Onların haklarını almak istiyorlar. Devlet, kamu çalışanları arasında ayrımcılık yapmaz. Ayrımcılık yaparsa farklı şeyler, herkes farklı şey düşünür. Bakın değerli arkadaşlar; yüzde 2 barajı getiriyorlar, kanuna koyuyorlar. Aslında daha önce yüzde 1 barajını toplu sözleşmeyle sözleşmeye koymuşlardı. Danıştay’a gidildi, Danıştay ‘bu doğru değildir’ diye iptal etti. Şimdi kanuna getiriyorlar. İnanın kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz, hiç endişe etmeyin. Çıkarsa ama çıkmaması için mücadeleyi yapacağız.

Barajları yıkacağız meraklanmayın; sadece yüzde 2 barajı değil, sarayın koyduğu bütün barajları yıkacağız hiç endişe etmeyin.

Şimdi yüzde 2 barajı olanlara 707 lira verilecek ikramiye, toplu sözleşmesinde ikramiyeye göre; yüzde 2 değilse o zaman 250 lira verilecek üç ayda bir. Allah aşkına ya; o da memur o da memur, aynı işi yapıyorlar, farklı sendikalardalar. “Sen o sendikadan istifa et, yandaş sendika var bak, oraya geç; oraya geçersen 707 lira alacaksın” diyorlar. Bu demokrasiye aykırıdır, ahlaka aykırıdır, erdeme aykırıdır, insan haklarına aykırıdır. Devlet bilinçli olarak aynı işi yapanlar arasında ayrımcılık yapamaz.”

“İmamoğlu size büyük lokmadır”

Grup toplantısına katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve yargılama sürecinde yaşananları aktarın Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Her şeyi gizli kapaklı değil, her şeyi alenen yaptılar, herkesin gözü önünde yaptılar. 85 milyonun önünde adaleti açıkça katlettiler. Bunu bütün vatandaşlarımın, sağcısı solcusu, ortacısı, başı açığı, başı kapalısı; dünyanın neresinde yaşıyorsa, Türkiye’nin hangi coğrafyasında yaşıyorsa, bütün vatandaşlarımın da bu adaletsizliği bilmesini isterim.

Bir de bunlar olurken malum sarayın bir de fotoromanı var, o da başka bir pisliğin içinde. Bir bakıyoruz o da cesaretlenmiş, konuşmaya başlıyor o da. Efendim neymiş? 16 milyon insanın sevgilisini görevden alacakmış. Beyefendiye bakın! Sen kimsin, Ekrem İmamoğlu kim? Sen Ekrem İmamoğlu’nun tırnağı bile olamazsın. Ekrem İmamoğlu’nun adını ağzına alman için önce ağzını bir yıkayacaksın, önce ağzını bir yıkayacaksın. Sen kim, dediğim gibi Ekrem İmamoğlu kim? Sen kendini nasıl onunla kıyaslarsın? Sen atamayla gelmişsin, o seçimle gelmiş. Senin ne haltlar işlediğini ben biliyorum, ben gayet iyi biliyorum, senin neler çevirdiğinde biliyorum. Bak kripto dolandırıcıları senin yanında. Mafyaya haber uçurmak senin görevin. Uyuşturucu baronları ile fotoğraf çektirirsin, kirli paranın da bir numaralı adamısın. Ben bunları bilmiyor muyum? Tamamını biliyorum. Söyledim, yine söyleyeyim, herkes duysun: İmamoğlu size büyük lokmadır, boğazınıza takılır, boğulursunuz, boğarız sizi, boğarız sizi…”

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu hakkındaki davanın “düzmece olduğunu” söyledi ve sonraki süreçte yaşanan bazı olayların da bir “dezenformasyon çalışması olduğunu” söyledi. 

‘Kılıçdaroğlu, “Dikkatleri dağıtmak için cambaza bak oyununu oynadılar. Bir daha ifade edeyim, cambaza bak oyununu oynadılar” dedi ve ekledi:  “Ama bu millet cambaz numarasını yemedi. Belediye başkanına da sahip çıktı, adalete de sahip çıktı.”

“Baba-oğul ilişkisi”

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu bugün buradadır. Sizin bilmediğiniz ama bizi yakından tanıyanların, dostlarımızın, yol arkadaşlarımızın iyi bildiği bir şeyi bu kürsüden sizlere ifade edeceğim. Böylece bütün vatandaşlarımız da duymuş olsunlar. Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz, baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır. Ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur.

Şimdi yankesici saraylılara sesleniyorum: Çekin arabanızı, bu kantar sizi çekmez. Erdoğan’a da insani olarak, Erdoğan’a da insani olarak bir şey söylemek isterim: İhtiras, doymak bilmeyen bir canavardır. Bir daha ifade edeyim; ihtiras, doymak bilmeyen bir canavardır. İhtirasının esiri olma, ihtirasına teslim olma. Kin kusma ve öfke kusma. Adaletli olmaktan, adil olmaktan ayrılma. Sana öğretmediler mi adaletin ne olduğunu? Sana öğretmediler mi dürüstlüğün ne olduğunu? Sana öğretmediler mi kucaklaşmanın ne olduğunu? İhtirasına teslim olma… İhtirasına teslim olduysan, oluyorsan -ki oluyorsun- süren dolmak üzere, 4-5 ay sonra her şeyi göreceksin.”





YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL