MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İktidar şarkıyla kurulmadı, hükümet şarkıyla oluşmadı. Velev ki iddialar doğru olsa bile bir şarkıyla yıkılmaz, yıkılamaz, bu tekerlek bu tümsekte kalamaz” dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, şiddetin hiçbir şekilde hoşgörülemeyeceğini ifade etti ve şiddeti “aklın dağılması, vicdanın duyarsızlaşması, kalbin durağanlaşması” olarak niteledi.
“Şiddet, vahşet ve kaba güç gösterisi genel olarak psikolojik tükenmişlik yaşayan aciz ve kompleksli insanların harcıdır” diyen Bahçeli, şiddetin ve özellikle kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Türklerin birçok yerde ayak izlerini bıraktığını anlatan Bahçeli, bunun yanı sıra “halen sızlayan acılar” da bulunduğunu, bunlardan birinin “Hocali katliamı olduğunu” ifade etti. Bahçeli, Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasında yaşananlar için “Hocalı hala için için kanayan, kabuk bağlamamış, tedavi edilmemiş bir yaradır. 25-26 Şubat 1992 tarihinde 7 bin nüfuslu Hocalı’da bir soykırım suçu işlenmiştir” dedi.
Karabağ’da, bugün 290’dan fazla yerleşim yerinin özgürlüğüne kavuştuğunu anlatan Bahçeli, “Türkiye-Azerbaycan dayanışması İkinci Karabağ Savaşı’nda zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir” dedi.
Rusya-Ukrayna gerilimi
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimle ilgili güncel gelişmeleri özetleyen Bahçeli, bunun günbegün boyut değiştirdiğini ifade etti. Bahçeli’nin konuşması satırbaşlarıyla şöyle:
“-Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Rusya-Ukrayna arasında muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmuyor, bu cinayet teşebbüsüne hiç kimsenin ortak olmamasını temenni ediyoruz.”
“-Barış, huzur ve istikrarın kökleşmesi için diplomasi ve diyaloğun tek çıkar yol olduğuna inanıyoruz. Savaş yanlıştır, insanlığın kaybetmesidir.”
“-Ayrıca savaş çığırtkanlığı yapan, savaş çıktı çıkıyor yaygarası koparan ülkelerin asla iyi niyetli olmadığı kanaatindeyiz.”
“-İtidalli, ihtiyatlı, sağduyulu ve soğukkanlı politikalar her ülkenin çıkarınadır. Ukrayna’nın siyasi ve toprak bütünlüğüne mutlaka saygı duyulmalıdır. Rusya’nın bu konudaki sorumluluğu ziyadesiyle fazladır.”
“-ABD ile Rusya’nın bu savaş ihtimali üzerinden nüfuz alanlarını genişletme arayışları, birbirlerinin gücünü tartma stratejileri, tehdit altındaki ülkelere daha da yerleşme siyasetleri adil, adalet, ahlak ve hakkaniyet ölçüleriyle bütünüyle terstir.”
Münih güvenlik konferansı ve İmamoğlu
“-Dünya Rusya-Ukrayna arasındaki cepheleşmeye kilitlenmişken, Münih Güvenlik Konferansı’na katılanlar arasındaki bir isim de gözümüze çarpmıştır.”
“-Türkiye’yi temsilen Milli Savunma Bakanımız bu Konferans’a katılmışken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da Münih’e gitmesi dikkat çekmiştir. Belediyenin işleri bitti de sırayı Münih Güvenlik Konferansı mı aldı?”
“-İstanbul Belediye Başkanı Münih’te hangi sıfat, hangi görev, hangi sorumlulukla bulunmuştur? Bu şahıs ne geziyor Münih’te? Ne arıyor Konferans koridorlarında? Neyin lobi çalışmasını yapıyor? Şayet bizim bilmediğimiz, sır gibi mahfuz tuttuğu bir görevi varsa söylesin de öğrenelim.”
“-Açık açık Türk demokrasisinin yetersizliğinden bahsetmiş. İstanbul’un demokrasiye aç olduğunu, Türkiye’de demokrasinin sakatlandığını ama ölmediğini, kurumların yıprandığını, Avrupa değerlerine ve demokratik normlara özlemin arttığını ifade etmiş.”
“-Türk milletinin oyuyla seçilen bir belediye başkanının yabancı ülkelerde milletin irade, tercih ve takdirinden şikâyet etmesi kararmış ve fosilleşmiş zihniyetini ele vermiştir.”
“-Üstelik Türk ve Türkiye düşmanlığı aleni olan, PKK ve HDP sevdasını her fırsatta dile getiren devşirilmiş sözde siyasetçi Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir.”
“-İstanbul sorun yumağı olmuşken, Münih’te gezen, siyaset cambazlığına heves eden, destek toplamaya çalışan, kulis yapmaya kalkışan İmamoğlu’nun İstanbullu kardeşlerimin iradesini hiçe saydığı, batının maşalığına talip olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır.”
“-Bizim gözümüzde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mefluçtur.”
“-Dahası yediği ekmeğe, içtiği suya, soluduğu havaya, bastığı toprağa, aldığı maaşa, kullandığı devlet imkanlarına haksızlık yapmış, karşı duruş sergilemiştir. Ümit ediyorum ki, bu haksızlığın, bu vefasızlığın, bu kadir kıymet bilmezliğin cevapsız ve cezasız bırakılmayacağı da mutlaka görülecektir.”
“-Demokrasimizin eksiği olabilir ama sakat olduğunu iddia etmek akıl tutulmasıdır.”
“Altılı ganyanın favorisi”
“-Milli duruş adamlık ister, mertlik ister, tutarlılık ister, ahlak ister, vicdan ister, mensubiyet şuuruna bağlılık gerektirir. Ne var ki, adına Millet İttifakı denilen, aslında zilletin ta kendisi olan siyasi oluşum bu tablonun tam tersi istikamete yelken açmıştır.”
“-Zillet ittifakının 6+1 formatında planlayıp yuvarlak bir masa etrafında dizilerek gerçekleştirdiği 12 Şubat toplantısı geçtiğimiz hafta boyunca devamlı tartışılmış, bilahare bizim bu toplantıya yönelik isabetli tespitlerimiz haksız ve mesnetsiz eleştirilere uğramıştır.”
“-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yuvarlak masanın altında yuvarlanan bölücülük odağı HDP’yi daha fazla saklayamamış, en sonunda HDP’nin yok sayılamayacağını, demokrasi konusunda özel bir vurgusu olduğunu söylemek durumunda kalmıştır.”
“-12 Şubat yuvarlak masa toplantısı hususunda en sivri çıkışı beklendiği ve tahmin edildiği gibi altılı ganyanın favorisi Kobanili Serok Ahmet yapmıştır.”
“-Serokun akıl sağlığıyla ilgili ciddi endişeler taşıdığımı, bu şahsın derhal tıbbi bir müdahaleyle karantina altına alınması gerektiğini düşünüyor, bunu da acil bir ihtiyaç olarak değerlendiriyorum.”
“Serok dikkat etsin”
“-Serok demiş ki, ‘Türkmen diyarı burası, gelenektir yuvarlak masa.’ Doğrudur, burası Türk ve Türkmen diyarıdır. Onların sofrası Halil İbrahim Sofrası, bizim soframız da kurtlar sofrasıymış.”
“-Kurdun masası kurt sofrası olur, kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur, serok dikkat etsin, kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani’ye kaçmakla bile kurtulamaz.”
“-Serok Ahmet, ayrıca şu hayret ve ibret verici iftirayı hiç utanmadan dile getirmiş: Bu memlekette 28 Şubat’tan son bahsetmesi gereken kişi Sayın Bahçeli’dir. Çünkü 28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısı Bahçeli’dir.”
“-Bak Davutoğlu, benim 28 Şubat 1997’de Başbakan Yardımcısı olduğumu ispat etmezsen namerdin en önde gidenisin, bu iddianı belgelendirmezsen müfteriliğin, münafıklığın, müzevirliğin, müfsitliğin en ileri, en zirve, en menfur ismi olarak anılacaksın.”
“Mesele bakmak değil, görmek”
“-Türk müziğinin meşhur yorumcusu Tarkan bir şarkı sözü yazıp bunu da seslendirdi. Akbabalar leşe nasıl üşüşürse bu şarkıya da aynen musallat olanlar çıkmıştır ve hepsi meydandadır.”
“-6 rakamına lütfen dikkat buyurunuz, bu rakamı ters çevirdiğimizde tabiatıyla 9 rakamı ortaya çıkar. Mesele bakmak değil, görmek, görüleni tüm berraklığıyla göstermektir.”
“-Biz 6’ya bakınca gördüğümüz 6 oktur, yuvarlak masa çevresinde kurulan tuzaktır, tertiptir, tezgahtır, karamsarlıktır, kumpastır, Türkiye’nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir.”
“-6’yı çevirip 9 rakamına bakınca da gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, parlayan 9 Işıktır, sosyal ve ekonomik sorunların süratle geçeceğinin müjdesidir, Cumhur İttifakı’nın 2023’te açık ara öne geçeceğinin simgesidir.”
“İktidar şarkıyla kurulmadı”
“-Tarkan şarkı sözleriyle KOVİD-19 dönemini kast ettiğini söylüyor, hayır diyorlar, iktidarı kast ettin, onların gideceğini söyledin dayatmasında bulunuyorlar.”
“-Niyet okuyucuları mevzi üstüne mevzie girerek fitne yayıyorlar. Ayıptır ayıp, bu saptırmanın, bu kandırmacanın, bu gafilce inadın kime ne faydası vardır?”
“-İktidar şarkıyla kurulmadı, hükümet şarkıyla oluşmadı, velev ki iddialar doğru olsa bile bir şarkıyla yıkılmaz, yıkılamaz, bu tekerlek bu tümsekte kalamaz.”
“-Davamızın iftihar burçlarından olan saygın büyüğümüz merhum Fethi Tevetoğlu’dur ve onun kardeş torunu Tarkan’dan başkası değildir.”
“-Geçmeyecek olan şeyler de vardır: İhanetin sızısı geçmez, kötü sözün yarası geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, mücadelenin sıcaklığı geçmez, davaya bağlılığımız geçmez, Türk ve Türkiye sevdamız asla geçmez, geçemez, geçmeyecektir.”
“Konuşmamın provasını yapanlar”
“-Özellikle bu haftaki konuşmamın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, Tarkan’ın şarkı sözlerini beka meselesine bağlayacağımı söyleyenler, şimdi dağılabilirler, aynanın karşısına geçip kendi hallerine katıla katıla gülebilirler.”
“-Bilsinler ki, karga bülbülü taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırırmış.”
“-Tarkan’dan muhalif bir figür üretme peşine düşenler, tavsiyem, önce onun ‘kıl oldum abi’ şarkısını dinlesinler ya da ‘başkası olma kendin ol’ şarkısına tereddütsüz kulak versinler.”
“-Sanatçı sanatını icra etmeli, alim ilmiyle konuşmayı bilmeli, siyasetçi de siyasetini ahlaki ve milli sınırlar içinde yapmaya çalışmalıdır, yani herkes kendi işine bakmalı, kendi alanıyla sınırlı kalmalıdır.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)