AK Parti kurucularından Bülent Arınç’ın seçim tarihinin ertelenmesi yönündeki önerisi tartışma yarattı.
Arınç, dün akşam Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, depremin bilançosunun her geçen gün arttığını ifade ederek, “bu ortamda seçimi tartışmanın ve seçim yapmanın doğru olmayacağını” görüşünü ortaya attı.
Deprem bölgesindeki illerin TBMM’ de toplam 85 milletvekili ile temsil edildiğini belirten Arınç, yaşanan nüfus kayıpları ile “seçmen kütüklerinin geçersizleştiğini hem de seçim yapmak hukuken ve filen imkânsız hale geldiğini” iddia etti.
Ülkenin bir an önce seçim stresinden kurtulması gerektiğini savunan Bülent Arınç, şu görüşleri savundu:
“Ne Mayıs’ta ne Haziran’da seçim olmaz, olamaz. Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir.
Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir.”
“Cumhurbaşkanı liderlerle görüşsün”
Bunun şahsi düşüncesi olduğunu ifade eden Arınç, şu öneride bulundu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat, Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir araya gelmeli ve bu zaruretin nasıl aşılacağı konusunda onlarla istişare etmelidir.
Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir. Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşmalan gerekmektedir.”
Olası seçim tarihi
Bülent Arınç, olası seçim tarihi konusunda da öneride bulunduğu açıklamasında bu konuda şunları dile getirdi:
“Benim seçimleri erteleme konusundaki naçizane düşüncelerim şunlardır:
-Birinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile 2024 yıl Mahalli idareler Seçimleri birleştirilebilir. Bunun gemişte örnekleri vardır. Bu yöntemle halka fazladan tercih hakkı verilecektir.
-İkinci tercihim Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilli Seçimleri’nin ötelenerek Kasım 2023’te yapılmasıdır.
-Üçüncü tercihim ise ilk iki seçenekte anlaşılamadığı takdirde tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı başka bir tarih üzerinde anlaşma sağlanmasıdır.
Sonuç itibariyle ne olursa olsun bu zaruret hali dolayısıyla seçimler bir defaya mahsus olmak üzere tehir edilmelidir. Seçimleri ertelemeye yönelik teklifim kabul görürse ayrıntılı olarak başka düşüncelerimi de ifade edebileceğim.”
“Altında seçimden kaçma iradesi var”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Gazeteci Murat Yetkin’e yaptığı açıklama satırbaşlarıyla şöyle:
“-Anayasa çok açık. Ancak savaş halinde seçim ertelenebiliyor. Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez. Hiç kimse Anayasanın, yasaların dışında gerekçeler uydurarak kendisine özgü bir hukuk normu oluşturamaz. Anayasa var. Türkiye hukuk devletidir diyorsak yapılamaz.”
“-Ne demek bir defaya mahsus? Bu ifade, ‘bir kişiye bir sefere özgü bir hukuk normu oluşturalım’ demektir. Demokrasilerde böyle bir anlayış yoktur. Kabile devletlerinde bile bu olmaz. Kaldı ki anayasa hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar gayet açıktır. Yine anayasada, hiç kimseye, sınıfa, zümreye imtiyaz tanınamaz diye bir madde de var.
-Bakın, büyük bir deprem oldu, farkındayız. Göç hareketleri var, farkındayız. Ancak bugünkü teknolojik imkânlarla bu sorunlar kolaylıkla aşılabilir. Bir kere herkesin bir T.C. numarası var. Yüksek Seçim Kurulunda herkesin kimlik bilgileri bulunuyor. Adres değişikliklerini de kolaylıkla saptamak mümkün. Seçim tarihi netleştiğinde YSK oturur çalışır, bütün bunları düzenler, seçmen listelerini oluşturur. 14 Mayıs’ta olacaksa üç ay, 18 Haziran’da, zamanında yapılacaksa dört aydan fazla zaman var. Bu süre içinde YSK görevini aksatmadan rahatlıkla yapabilir.”
“-Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var. Ancak bu iradeyi YSK üzerinden hayata geçirmek yani kendi çıkarlarına göre bir defaya mahsus özel kararlar aldırmak istiyorlar. Sayın Arınç’ın açıklaması bunu gösteriyor.
“-Kimseye özgü hukuk normu oluşturulamaz. Yapılması gereken, ister erken seçim olarak 14 Mayıs, ister zamanında 18 Haziran olsun, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesidir. Seçimden kaçmanın hiç kimseye bir yararı yoktur. Ancak zararını tüm ülke çekecektir.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)