Kıyı kenar çizgisine itiraz edilebilecek
Yönetmeliğe eklenen bir bent ile meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında veya turizm gelişim bölgesi ilan edilerek tahsisi yapılmış ya da turizm işletme belgesi almış yapıların bulunduğu alanlarda kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesinin yolu açıldı.
Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik öngören değişiklik Resmi Gazete’de yayımlandı.
Düzenleme, sözkonusu yönetmeliğin, kıyı kenar çizgisinin değiştirilebileceği halleri sıralayan 9. maddesine bir fıkra eklenmesini öngörüyor.
Buna göre, yerleşim alanı dışında ve henüz tapu iptal davası açılmamış Hazine alanlarındaki kıyı alanlarında veya Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında tahsis edilmiş, üst hakkı verilmiş veya turizmi teşvik belgesi almış yapıların bulunduğu alanlardaki kıyı kenar çizgilerine itiraz edilebilecek.
Bu kapsamda yapılan itirazlar valilikler bünyesinde kurulan Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu’nca, hazırlanacak teknik raporlar doğrultusunda değerlendirilerek yeni bir kıyı kenar çizgisi tespit edilebilecek.
Yönetmeliğe eklenen ben
Yönetmeliğin 9. maddesine eklenen (f) bendi şöyle:
“Meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında veya 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ve/veya Turizm Merkezi ilan edilerek ilgili Bakanlıklarca kesin tahsis, kesin izin ve/veya üst hakkı verilmiş ve turizm işletmesi belgesi almış yapıların bulunduğu kıyı alanlarında; mevcut onaylı kıyı kenar çizgisine yapılan itirazların Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarınca değerlendirilmesi sonucunda; bu alanların kıyı özelliği taşıyıp taşımadığının bilimsel ve teknik gerekçelere dayanarak hazırlanacak teknik raporda belirtilmek kaydı ile yeni bir kıyı kenar çizgisi tespiti yapılması,”
Mevcut düzenleme
Yönetmeliğin 9. maddesinde kıyı kenar çizgilerinin değiştirilemeyeceği durumlar şöyle sıralanıyordu.
“Onaylı kıyı kenar çizgileri;
a) Kıyı kenar çizgisinin suya düşmesi,
b) Mükerrer kıyı kenar çizgisinin bulunması,
c) Kıyı kenar çizgilerinin kenarlaşmaması,
ç) Yargı organlarınca kıyı kenar çizgisinin iptali ya da yargı organlarınca ikinci bir kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi durumunda, mükerrer kıyı kenar çizgilerine mahal verilmemesi için; mükerrerliğe konu olan alanda Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarınca incelenerek yeni bir tespit yapılması,
d) Daha evvel kıyı özelliği göstermediği halde, malzeme alımı sonucunda oluşan su alanları nedeniyle, bu alanları kıyıda bırakacak şekilde tespit edilen kıyı kenar çizgileri, bu su alanlarının deniz, göl veya akarsu ile doğrudan bağlantılı olmadığının Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca belirlenmesi,
e) Tabii ve suni göl kıyı kesimlerinde maksimum su kotunun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce veya mahkeme kararları uyarınca değiştirilmesi,
halleri dışında değiştirilemez.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)