Gündem

Ankara’da Kıbrıs mesajları

Ankara’da Kıbrıs mesajları

Erhürman, Ankara’da Erdoğan ile görüştü

Görevdeki ilk yurt dışı ziyareti kapsamında Ankara’ya gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. 

Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. 

Erhürman ve Erdoğan, daha sonra Türkiye ve KKTC bayrakları önünde basına görüntü verdiler ve ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Görüşmenin ardından iki cumhurbaşkanı ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, Ehürman’a yeni görvinde başarı diledi ve KKTC’nin 42. kuruluş yıldönümünü kutkladı. Erdoğan’ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:

“-Milli davamız Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve adadaki gerçeklere uygun bir çözüme ulaşılmasına yönelik mücadelemizi Sayın Erhürman’la yakın işbirliği içerisinde kararlılıkla sürdüreceğiz.

“-Bizim Kıbrıs davasındaki duruşumuz her zaman net olmuştur. Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türkleri’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır.” 

“Rum tarafı ne siyasi gücü ne de ekonomik refahı adadaki Türklerle paylaşmak istemiyor, dahası buna asla yanaşmıyor.”

“-Rum tarafı Kıbrıs için çözümü, 1963’te silah zoruyla ele geçirdiği, bugün ise hiçbir hükmü kalmamış olan ortaklık devletinde Kıbrıslı Türkleri azınlık konumuna indirgemekte görüyor.”

“-Geçmişin yanlış kararlarıyla Rum tarafına sunulmuş olan rehavet imkanı, Kıbrıs Türklerinin öz vatanlarında sonu gelmeyen bir hak mağduriyetine uğramalarına yol açmıştır. Bunun tadili için verilen sözler de maalesef tutulmamıştır.”

“-Sayın Cumhurbaşkanı gerek geçmiş başbakanlık dönemi gerekse 2008-2010 yıllarındaki müzakere heyeti üyeliği tecrübelerinden bu süreci çok iyi bilmektedir.”

“-Bu tecrübeler ışığında kendisinin Rum tarafına son dönemde verdiği mesajlarda Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını oldukça isabetli buluyorum.”

“-1968’den beri yapılan ve bir sonuca varamayan müzakerelere artık sırf dostlar alışverişte görsün diye devam etmeyeceğimizi, 2017’de Rum tarafının masayı terk etmesiyle çökmesinin ardından ortaya koymuştuk. Bu duruşumuzu Kıbrıs Türk tarafıyla tam bir anlayış birliği içerisinde muhafaza ediyoruz.” İki devletli çözüm

“-Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün adada iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Adadaki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde yan yana yaşayabileceği bir çözümün mümkün olduğuna dair tutumumuzu koruyoruz.”

“-Sayın Cumhurbaşkanıyla aramızdaki işbirliğinin daha da hızlanması için yapılabilecekleri de ele aldık. Kıbrıs Türkünün refahını artırmak, gündelik hayatını kolaylaştırmak ve on yıllardır maruz kaldığı tecritten en az ölçüde etkilenmesini sağlamak üzere hayata geçirdiğimiz projeleri değerlendirdik.” Erhürman: “Türk halkı iki eşit kurucu ortaktan biridir”

Erhürman ise KKTC-Türkiye ilişkileri “başka herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel” olduğunu söyledi. Erhürman’

“-Görev sürem içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağları çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri daha da iyi bir seviyeye taşımak, ülkemi, halkımı Türkiye kamuoyunda daha da bilinir, daha da tanınır kılmak benim için en önem verdiğim çalışma alanlarından biri olacaktır.”

“-Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs’ın tamamına ilişkin yetki ve görevleri olan üç garantör ülkeden biridir.”

“-Özellikle Kıbrıs’ın güneyinde ve bölgede silahlanmanın günden güne arttığı koşullarda Kıbrıslı Türklerin kendilerini güvende hissetmelerinin hukuki dayanağı olan garantör ülke olma vasfıyla da Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin tüm çalışmalarda dün olduğu gibi bugün de en önemli aktörlerin başında gelmektedir.”

“-Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs’ta iki eşit kurucu ortaktan biridir ve halkımın bu statüsü tartışmaya, müzakereye, pazarlığa açık değildir.” Kıbrıs’ın tamamında egemenlik hakkı

“-Kıbrıs Türk halkı bu statüsü gereği Kıbrıs Adası’nın tamamında egemenlik haklarına sahiptir.”

“-Adanın tamamını ve adada yaşayan herkesi ilgilendiren güvenlik, enerji, hidrokarbonlar, deniz yetki alanları ve ticaret yolları gibi konularda Kıbrıs Türk halkının iradesinin Kıbrıs Rum liderliği ya da uluslararası toplum tarafından yok sayılması benim halkımın görünmezden gelinmesi mümkün değildir.”

“-Bizim çabamız adada ve bölgede sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine ve tüm tarafların kazanacağı, kimsenin kaybetmeyeceği adil ve kalıcı bir sonuca ulaşılmasına yöneliktir.”

“-Doğu Akdeniz’de çözümün yolu diyalog ve müzakeredir. Ve unutlamalıdır ki Türkiye’yi ve Kıbrıslı Türkleri yok sayan, görmezden gelen, dışlayan hiçbir formül bu bölgede uygulanabilir değildir ve bölgede gerçek ve kalıcı bir çözüme hizmet etmeyecektir.”

“-Kıbrıs Türk halkının kimsenin hakkında gözü yoktur ama çok zorlu bir varoluş mücadelesini onurla vermiş bu halk kimsenin hakkını yemesine de izin vermeyecektir.”

“-Her zaman çözüm iradesine sahip olmuş ve hiçbir zaman masadan kaçmamış olan Kıbrıs Türk halkının müzakere olsun diye müzakere değil, çözüm olsun diye müzakere etmek niyetinde olduğu da bütün dünya tarafından bilinmelidir.” Defalarca yürünmüş yol

“-Defalarca yürünmüş olmasına karşın hiçbir yere varmadığı görülen bir yolu bir kez daha ‘belki bu defa bir yere varır’ naifliğiyle yürümemizi kimse bizden beklememelidir.”

“-Kapsamlı çözüme yönelik çözüm odaklı bir müzakere masası varsa orada olacağız. O masa henüz kurulmadıysa adadaki iki halkın günlük hayatlarını kolaylaştırmaya, güvenin tesis edilmesine, kazan-kazan ilkesi çerçevesinde ilerideki çözüme yönelik işbirliklerinin ve çözümlerin üretilmesine yönelik görüşme masasında olacağız.”

“-Ama altını çizmek istiyorum ki masa dışında da bir dünya var ve benim halkım da tüm halklar gibi dünyayla buluşma hakkına sahiptir.”

“-Bu zorlu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanımızda olduğunu bilmek bizim en büyük güvencemizdir.”





YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL