Gündem

AB’de ‘tazminat kredisi’ çatlağı

AB’de ‘tazminat kredisi’ çatlağı

AB, dondurulan Rus varlıklarını Ukrayna için kullanma planında bölündü

Avrupa Birliği, Rusya’nın dondurulan devlet varlıklarına dayalı olarak Ukrayna’ya sıfır faizli “tazminat kredisi” verilmesi teklifi nedeniyle derin bir siyasi bölünmeyle karşı karşıya. 

Brüksel ABD’nin malî desteğini fiilen geri çekmesi sonrasında Kiev’in 2026 ve 2027 yıllarındaki bütçe açıkları ve askerî harcamaları için en az 90 milyar avro ek kaynak bulmak zorunda!

AB liderleri, bugün Brüksel’de düzenlenen zirvede iki ana seçenek üzerinde karar verecek: Rusya’nın dondurulan varlıklarına dayalı tazminat kredisi ya da ortak borçlanma. 

Ancak ortak borç seçeneği oy birliği gerektirdiği ve birçok üye devlet tarafından reddedildiği için, tartışmanın merkezine eşi benzeri görülmemiş bir mekanizma olan tazminat kredisi yerleşmiş durumda. Tazminat kredisi nasıl işleyecek?

Avrupa Birliği Komisyonunun teklifine göre, Şubat 2022’den bu yana dondurulan Rus Merkez Bankası varlıklarını elinde tutan finansal kuruluşlar, nakit bakiyeleri AB Komisyonuna aktaracak, Komisyon, bu kaynakla Ukrayna’ya sıfır faizli uzun vadeli kredi sağlayacak.

Kredinin geri ödemesi, ancak Rusya’nın savaşı sona erdirmesi ve işgalin yol açtığı zararı tazmin etmeyi kabul etmesi halinde gündeme gelecek. 

Bu durumda Moskova, dondurulan varlıklarına yeniden erişebilecek ve mekanizma tamamlanmış olacak.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, planın “hukukî açıdan savunulabilir ve siyasî açıdan caydırıcı” olduğunu savunarak, “Bu, Rusya’ya savaşın uzamasının kendi taraflarında da yüksek bir maliyet doğuracağına dair çok net bir mesajdır” dedi.

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz de girişimin en güçlü destekçilerinden biri olarak, Avrupa’nın başarısız olması halinde AB’nin “yıllar boyunca hareket kabiliyetini kaybedebileceği” uyarısında bulundu. Destekleyen ülkeler

Plan, kısa sürede çok sayıda üye devletin desteğini kazandı. Polonya, Hollanda, İrlanda, İspanya ve Portekiz’in yanı sıra Danimarka, İsveç ve Finlandiya’dan oluşan İskandinav ülkeleri, tazminat kredisinin ortak borçlanmaya kıyasla daha uygulanabilir olduğunu savunuyor.

Estonya, Letonya ve Litvanya da planı güçlü şekilde destekleyen ülkeler arasında yer alıyor. 

Bu ülkeler, yayımladıkları ortak açıklamada, tazminat kredisinin hem Ukrayna’nın zararlarının tazmini ilkesine dayandığını hem de AB içinde siyasî olarak gerçekçi tek seçenek olduğunu belirtti.

İspanya Ekonomi Bakanı Carlos Cuerpo, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Hem hukukî hem siyasî açıdan ilerleme alanı olduğunu görüyoruz. Ukrayna’ya istikrarlı finansman sağlanması şart” dedi. Fransa’nın belirsiz tutumu

AB’nin ikinci büyük ekonomisi Fransa’nın tutumu ise belirsizliğini koruyor.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yüksek riskli tartışmalara rağmen kamuoyunda düşük profil çizerken, Fransa’da özel bankalarda tutulan yaklaşık 18 milyar avroluk Rus devlet varlığı soru işaretlerini artırıyor.

Elysée Sarayı, tazminat kredisine açık bir karşı çıkış sergilemezken, “ticarî bankalardaki devlet varlıklarının hukukî niteliğinin farklı olduğunu” belirtti. 

Diplomatik kaynaklara göre, Macron’un planı tamamen reddetmesi beklenmiyor, ancak Paris’in açık desteği de henüz garanti değil. Karşı çıkanlar ve çekinceler

Plana en sert muhalefet Belçika’dan geliyor. Rus varlıklarının önemli bir bölümünün Brüksel merkezli finans kuruluşlarında bulunması nedeniyle Başbakan Bart De Wever, ülkesinin “orantısız hukukî ve malî risk” üstleneceğini savunuyor.

De Wever, von der Leyen’e gönderdiği mektupta, teklifi “temelden yanlış” olarak nitelendirerek, “Eğer kaçınılabilecekse, neden keşfedilmemiş hukukî ve malî sulara girelim?” diye sordu.

Rus devlet varlıklarını barındıran kuruluş olan Euroclear da planı “malî açıdan kırılgan ve hukuken deneysel” olarak tanımladı. 

Belçika kamuoyunda yapılan anketler, halkın büyük çoğunluğunun teklife karşı olduğunu gösteriyor.

İtalya, Bulgaristan ve Malta da Belçika’ya destek vererek, Komisyonu daha düşük riskli “köprü çözümler” aramaya çağırdı. 

Çek Cumhuriyeti Başbakanı Andrej Babis ise ülkesinin Ukrayna için yeni bir malî yük üstlenmeyeceğini açıkladı.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, yöntemi ne olursa olsun Ukrayna’ya yeni bir yardım paketini reddederken, Slovakya Başbakanı Robert Fico da askerî harcamalara destek vermeyeceğini duyurdu. Karar nasıl alınacak?

Teknik olarak, tazminat kredisi, nitelikli çoğunlukla kabul edilebiliyor: AB nüfusunun en az yüzde 65’ini temsil eden 16 üye devletin desteği yeterli. Mevcut tabloda, karşı çıkan ülkelerin sayısı planı bloke etmeye yetmiyor.

Ancak üst düzeyli AB yetkilileri, Belçika’nın itirazları dikkate alınmadan alınacak bir kararın siyasî açıdan sürdürülebilir olmayacağını kabul ediyor. 

Diplomatik kaynaklara göre, hedef, 27 üye devlet olmasa da “mümkün olduğunca 26’ya yakın” bir uzlaşı sağlamak. Zaman baskısı

Uzlaşı sağlanamazsa, AB Komisyonundan Ukrayna’nın temerrüde düşmesini önlemek için geçici bir finansman çözümü sunması istenecek. 

Kiev’in nisan ayı gibi yakın bir zamanda yeni bir dış kaynağa ihtiyaç duyacağı belirtiliyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, dondurulan Rus varlıklarının kullanılmasının yalnızca malî değil, aynı zamanda hesap verebilirlik meselesi olduğunu belirtti.

“Bu destek olmadan Ukrayna’nın ekonomik olarak ayakta kalma ihtimalini görmüyorum” diyen Zelenski, belirsiz vaatlerin Kiev’in finansman açığını kapatamayacağı uyarısında bulundu.





YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL