Onaylı randevu sisteminde hasta bir daha gelmek zorunda kalıyor! Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, güncel sağlık sorunları hakkında çapıcı açıklamalarda bulundu. Onaylı Randavu Sistemi, “Hasta İşlerini Halletmek için İkinci Kez Randevu Almak Zorunda Kalıyor”
TTB Başkanı Dr. Alpay Azap, TV’de merak edilen soruları yanıtladı. eski Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca zamanında büyük ümitlerle uygulamaya sokulan Onaylı Randevu Sistemi hakkındaki düşüncelerini açıklayan Azap, hastaların bu sistemde mağdur olduğunu, randevuya ilk gelişlerinde işlerini halledemediğini söyledi. Bu konuda Azap, şunları söyledi, “Onaylı Randevu Sisteminin başarılı olmasını çok beklemiyorduk. Çünkü kışkırtılmış bir sağlık hizmeti talebi var. Hekimler olarak biz kısa randevu süresi içerisinde hastayı sonuçlandıramıyoruz. Hasta bir daha gelmek zorunda kalıyor. Tetkik isteyip gönderiyorsunuz, sonucuyla tekrar çağırıyorsunuz. Hasta memnun da kalmıyor çünkü hastayı en çok memnun eden şey bir hekimle olan ilişkisinde diyalogdur, hekimin ona bilgi vermesidir. O kadar kısa süre içerisinde bu bilgiyi verme şansınız çok yok. Ayrıntılı muayene yapma şansınız çok fazla yok. Öyle olunca da hastalar dertlerine bir çare bulamadıklarını düşünüyorlar ve bu sefer o hekime değil bir başka hekime aynı branştan ya da farklı bir branşa tekrar başvuruluyor. Dolayısıyla tekrar tekrar başvurularla karşılaşıyoruz. Türkiye’de bir kişinin yıllık doktor başvurusu 10 sınırına dayanmış durumda. Bu çok yüksek bir rakam. Bu kadar çok başvuruyu karşılamak sağlık sistemi açısından da çok zor. Hastaların çok sayıda doktora gittiğini görüyoruz ama sadece doktora ulaşabiliyor olmak etkili ve iyi bir sağlık hizmeti almak değil” Eleştirilen Onaylı Randevu Sistemi eski Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca döneminde faaliyete geçmişti. “Hasta Randevusu En Az 15 DK Olursa Hastanelerin Üzerinden Randevu Yükü de Azalır”
Dünya Sağlık Örgütüne göre bir hastayı değerlendirmek için ideal sürenin en az 15 DK olarak belirlediğini anlatan Dr. Alpay Azap, “Randevu sürelerinin Dünya Sağlık Örgütünün bir hastayı değerlendirmek için belirlemiş olduğu ideal süre olan 20 dakika, olamıyorsa en azından 15 dakika olması gerektiğini savunuyoruz. Bu yapıldığı takdirde gerçekten hastaların sorunu çözülecektir. Hem hasta memnuniyeti çok artacaktır hem de hasta tekrar tekrar doktora başvurma ihtiyacı hissetmeyeceği için hekimlerin, hastanelerin üzerindeki randevu yükü de azalacaktır” dedi. “Hekim ve Sağlık Çalışanlarının Emeğinin Değerinin Anlaşılmasını Sağlayacağız”
Çalışmalarında hekim ve sağlık çalışanlarının emeğinin değerinin anlaşılmasını sağlamaya gayret edeceklerini anlatan Dr. Azap, şunları söyledi, “Açıkçası bundan sonra biz hekim emeğinin, sağlık çalışanlarının emeğinin değerinin anlaşılmasını sağlamaya gayret edeceğiz. Yaşadığımız pek çok sorunun altında temel olarak bu yatıyor. Olay sadece maddi olarak verdiğinizin karşılığını almanız değil. Türkiye’de pek çok çalışan zaten emeğinin karşılığını alamıyor. Biz emeğimizin maddi olarak karşılığını alamıyoruz ama daha kötüsü son yıllarda biz artık manevi olarak da verdiğimizin karşılığını çok alamıyoruz. Mesleki bir tatmin duygusu da maalesef yaşayamıyoruz. Çünkü sadece sayılara bakan bu sistem bizi daha fazla çalışmaya, çok daha fazla sayıda hasta bakmaya zorluyor. Örneğin randevuları hızlandırıyor, sıkıştırıyor. 10 dakikada bir hatta daha kısa sürede bir hastayı değerlendirip tanı koymanız, doğru tedavisini planlamanız, bir de üstelik hastaya ayrıntılı bilgi verip iyileşmesi ve bir daha hastalanmaması için bilgilendirmeniz tüm bunları 10 dakikada hatta daha da kısa bir süre içerisinde yapmanız bekleniyor. Bunu yapabilmeniz mümkün değil. Bunu yapamadığınız zaman, yaptığınız işin olumlu sonucunu göremediğiniz zaman bu hekimlerde de büyük bir mutsuzluğa, yabancılaşmaya, yaptığı işe karşı bir küskünlüğe neden oluyor” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)